Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17331
Karar No: 2017/7873
Karar Tarihi: 14.11.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/17331 Esas 2017/7873 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/17331 E.  ,  2017/7873 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında temyize konu ... Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada 134, 118 ada 70, 117 ada 31 ve 52 parsel sayılı 3.827.11, 24.304.04, 21.671.56 ve 13.856,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ölü oldukları belirtilmek suretiyle 1/2 paylı olarak davalıların miras bırakanları ... ve ... adlarına, 110 ada 70 parsel sayılı 5.799,91 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 110 ada 70 parsel hakkındaki davanın husumetten, diğer taşınmazlar hakkındaki davanın esastan reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 110 ada 70 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2- 124 ada 134, 118 ada 70, 117 ada 31 ve 52 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacının dayandığı senetlerin hangi taşınmazları kapsadığının belli olmadığı, tanık beyanlarıyla da bunun tespit edilemediği, bu nedenle davacının dayandığı satış senedine değer verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı satın alma ve eklemeli zilyetliğe dayalı olarak taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmış, davalılar ise taşınmazları murislerine ait iken ölümüyle kendilerine kaldığını, kök murisleri adına tapu kayıtlarının bulunduğunu, davacının eşi ve kayınbabası tarafından el atılması nedeniyle aleyhlerine karşı dava açtıklarını ve davaların kendi lehlerine sonuçlandığını, icra marifetiyle taşınmazların teslim alınıp kendilerine verildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan keşif sırasında davalıların dayandığı tapu kayıtları usulüne uygun şekilde uygulanmamış, tapu kaydında geçen malik ile davalılar arasındaki akdi ve ırsi bağ tespit edilmemiş; davalıların dayandıkları dava dosyalarının bir kısmının, icra dosyalarının ise tamamının bulunamadığı, ancak dosya arasına getirtilen 1984/386 Esas sayılı dosyada dava konusu edilen taşınmazın 118 ada 70 pasel sayılı taşınmazı kapsadığı bildirilmiş ise de; teknik bilirkişi tarafından sözü edilen bu ilama esas fen bilirkişi raporu ile kadastro paftası çakıştırılmak ve yönleri de gösterilmek suretiyle harita ve rapor düzenlenmemiştir. Diğer yandan, tanıklar beyanlarında taşınmazlara davacının kayınbabası Veli"nin 1960"lı yıllardan itibaren zilyetliğinde bulunduğunu bildirmiş olup, davacının zilyetliğe dayandığı ve zilyetliğini tanık beyanı dahil olmak üzere her türlü delille ispat edilebileceği gözetildiğinde, dayandığı senette taşınmazın sınırlarının bulunmamasının da davasının reddi için yeterli olmadığı kuşkusuzdur.
    O halde; öncelikle davalı tarafın dayandığı dava ve icra dosyaları tekrar sıkı bir şekilde araştırılmalı, davalı taraftan bu dosyalara ilişkin herhangi kayıt ya da belgenin bulunup bulunmadığı sorulmalı, davalı tarafa dayandıkları tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişiler ile akdi veya ırsı ilişkilerini açıklamaları için süre ve imkan tanınmalı, daha sonra taşınmaz başında taşınmazları bilen 3 kişilik yerel bilirkişi heyeti ile taraf tanıkları ve fen bilirkişisi ile birlikte keşif yapılmalı, keşifte davalı tarafın dayandığı tapu kayıtları bulunabildiği taktirde dava dosyaları ve icra dosyalarında konu edilen taşınmazların çekişmeli taşınmazlarla aynı yer olup olmadığının tespiti amacıyla sınırlarında okunan isimler sorulmak suretiyle usulüne uygun şekilde uygulanmalı, taşınmazın hangi tarihten itibaren kimin tarafından nasıl kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, beyanlar arasında çelişki olması halinde usulüne uygun şekilde çelişki giderilmeye çalışılmalı, keşif sonucunda fen bilirkişisinden uygulanan tapu kayıtlarının kapsamı ile dava ve icra dosyalarında dava konusu edilen taşınmazların çekişmeli yerler olup olmadığının tespiti yönünden haritaları ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle rapor düzenlemesi istenilmeli, tapu kayıtlarının taşınmazları kapsaması halinde ve tapu kayıtlarının intikal görmediği dikkate alındığında malikin ölüm gününden itibaren tespit gününe kadar davalı taraf lehine tespit tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-c maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının, anılan dava dosyaları ile çekişmeli taşınmazların aynı yerler olduğunun anlaşılması halinde söz konusu ilamların taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde olup olmadığının, taşınmazların mahkeme ilamlarının ve tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalması halinde ise davacı taraf lehine aynı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile, 124 ada 134, 118 ada 70, 117 ada 31 ve 52 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi