23. Hukuk Dairesi 2013/1660 E. , 2013/2229 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müflis şirketle müvekkili arasında akdedilen sözleşmelerin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmelerin feshedildiğini, bu nedenle doğan alacaklarının iflas masasına kaydı için yaptıkları başvurunun haksız olarak reddedildiğini ileri sürerek, 2.275.724,45 TL alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğinden kayıt talebinin reddedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre; HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca davacı vekiline verilen iki haftalık kesin süre içerisinde dava şartı olarak öngörülen 48,00 TL tebligat gideri ile 50,00 TL diğer iş ve işlemler gideri olan gider avansının ödenmediği gerekçesiyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, müflis şirket iflas masasına alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinin " g " bendinde gider avansının yatırılmış olması dava şartları arasında sayılmış, 115. maddesinin 1. fıkrasında mahkemece bu koşulun mevcut olup olmadığının kendiliğinden araştırılacağı, 2. fıkrasında da şartın noksanlığı tespit edilir ise davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür.
Anılan Yasa"nın 120. maddesinde ise harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı ve dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya 2 haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir. 30.09.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği belirtilen Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi"nin 4. maddesi uyarınca, gider avansı; tebligat, bilirkişi ücreti ve diğer iş ve işlemler için dava açılırken alınması gereken bir tutardır. Dava şartı olmayan ve HMK"nın 324. maddesinde düzenlenen, taraflardan birinin, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen ve verilen kesin süre içinde yatırılmak zorunda olunan ( delil ikamesi için ) avansa ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Görüldüğü üzere her iki avansın niteliği ve yatırılmamaları halinde uygulanacak hükümler farklıdır.
Diğer yandan, aynı Yasa"nın 448. maddesi aynen " Bu kanun hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır." hükmünü öngörmüştür. Somut olayda, dava 1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde açılmış olup, bu durumda davanın açılması ile ilgili tüm işlemlerin tamamlandığı kabul edilmelidir.
Özetlenen bu yasal düzenlemeler gözetildiğinde, öncelikle davanın 6100 sayılı Yasa"nın yürürlüğünden önce açılmış bulunması karşısında, davanın açıldığı sırada yatırılması gereken bir avansın söz konusu olamayacağı ve hükmün anılan Yasa"nın yürürlüğünden sonra açılacak davalarda söz konusu olabileceği, esasen 448. madde anlamında da dava açılma işleminin tamamlanmış olduğu anlaşıldığından, tamamlanmış işlemden sonra yürürlüğe giren Tarife"ye dayalı olarak gider avansının ödenmesi istenemez. Masrafa gerek olması halinde dahi HMK"nın 324. maddesi uyarınca sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek dava şartı eksikliğinden davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.