11. Hukuk Dairesi 2015/9053 E. , 2016/4524 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.04.2015 tarih ve 2011/63-2015/75 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.04.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ..."nun ..."e komşu ülkelerdeki binaların enerji verimliliği ve yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik amacı ile 2006 yılında açtığı proje yarışmasına davacının davalılardan ....nin danışmanlığından katıldığını, yarışmada bu projenin ikincilik ödülünü aldığını, ... projenin tamamlanması için harcamalarda kullanılmak üzere 95.567,00 Euro tutarında mali katkı almaya hak kazandığını, davacının kendi fabrika binasında projenin uygulanması için bina inşa ettiğini, burada elde edilen verilerin ... ile paylaşıldığını, proje henüz tamamlanmadan taahhüt edilen katkı payının 66.896,90 Euro tutarının davalılardan ....nin yazılı talebi üzerine 05/03/2007 tarihinde 9.556,70 Euro, 01/08/2007 tarihinde 19.113,40 Euro ve 18/01/2008 tarihinde 38.226 Euro olarak diğer davalı ...’nın hesabına yatırıldığını, davacı tarafa ödenmesi en azından karşılıklı mutabakat çerçevesinde paylaşılması gereken bu tutarın davalı ... tarafından tahsil edildiğini ve davacıdan saklandığının öğrenilmesinden itibaren davalıların iyi niyet kuralları gereğince uyarıldığını, ancak davalıların sessiz kaldığını ileri sürerek, davalılar tarafından tahsil edilen meblağın yarısı olan 33.448,45 Euro’nun temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
-/-
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davaya konu projenin FSEK kapsamında eser niteliğine haiz olduğu, tarafların proje üzerinde birlikte çalıştıkları, FSEK"nın 10 maddesi kapsamında el birliği halinde eser sahipliğinin kabul edildiği, tüzel kişinin eser sahipliğinin sadece mali haklar açısından söz konusu olduğu, davalı ...’nın diğer davalı şirketin müdürü ve hissedarı olduğu, birlik halinde meydana getirilen eserin davalı ... tarafından oluşturulan kısmının mali haklarının davalı şirkete ait bulunduğu, eser sahipliğinde birlik olması durumunda uygulanacak adi ortaklık hükümlerinin burada uygulanacağı, sözleşmede özel bir hüküm olmaması halinde kâr ve zararın eşit olarak paylaşılacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, sözleşme ilişkisine dayalı olarak davalılar tarafından tahsil edildiği iddia edilen paranın yarısının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile 33.448,45 EURO’nun tahsil tarihlerinden itibaren bankalarca döviz hesabına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Oysa, HMK’nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Anılan Yasa’nın anılan hükmünün son fıkrasında hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hükmün, infazı kabil, uygulanabilir olması gerekmektedir. Somut olayda mahkemece, davalılardan tahsiline hükmedilen meblağın, tahsil miktarları ve tarihlerinin açıkça belli edilmemesi infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu kuşkusuzdur.Bu nedenle mahkemece anılan hüküm itibariyle infazı kabil bir karar verilmek üzere kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının, incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.