Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, Mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verildiği, dairemizin 20.06.2013 tarihli ve 2012/22542 E. 2013/16892 K. sayılı ilamı ile suçun unsurları oluştuğundan mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi nedeniyle bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada sanık hakkında TCK’nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezasına karar verildiği, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Antalya 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.05.2014 tarihli 2013/648 esas 2014/532 karar sayılı kararının 20.06.2014 tarihinde kesinleşmesini müteakip denetim süresi içerisinde 06.08.2015 tarihinde sanığın işlediği “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçu nedeniyle Isparta 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/656 esas, 2016/279 karar sayılı ilamı ile 5 ay hapis cezasına ilişkin 23.03.2017 tarihli kararının 15.06.2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına yönelik Antalya 22. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11.01.2017 tarih, 2016/590 esas– 2017/38 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın yapılan trafik kontrolünde 2.41 promil alkollü olduğunun tespit edildiği somut olayda, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşılarak hak ve nefasete uygun bir ceza yerine, yazılı şekilde eksik ceza tayini, Kanuna aykırı olup, mahalli cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.