21. Hukuk Dairesi 2006/13189 E. , 2007/9172 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sivas İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/07/2006
NUMARASI : 131-559
Davacı, prim inceleme komisyonunun 2005/24 esas, 2005/17 karar sayılı kararın iptali ile re"sen ek prim tahakkukun ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının davalı Kurumca eksik işçilik bildirimi nedeniyle tahakkuk ettirilen 1.795.83 YTL primden dolayı borçlu olmadığının tesbiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Gerçekten, 506 sayılı Yasa"da yeni düzenlemeler getiren 4958 sayılı Yasa"dan önce kurumun ölçümlemeye dayanak aldığı yasal düzenlemelerin ortadan kaldırıldığı hususu açıktır. Gerek 3917 sayılı yasa ve gerekse bu yasayla öngörülen ölçümlemeye ilişkin esaslar yerine yeni düzenleme getiren 616 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin hükümleri geçerliliğini yitirmiştir. Ne var ki, bu hukuksal boşluk, kurumun yapılan işler ile buna bağlı bildirilmesi zorunlu işçilik miktarları üzerinde denetim ve prim saptama yetkisini ortadan kaldırmamıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.11.2001 günlü, Esas: 2002/965, Karar: 2001/1038 sayılı kararı da aynı yöndedir. 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesi ve diğer hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, Kuruma kendisine bildirilen veya bildirilmeyen işçilik yönünde inceleme yetkisi açıkça verilmektedir. Kaldı ki, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Yasa"dan önce durum bu merkezde olduğu gibi, 4958 sayılı Yasa"nın 37. ve 49. maddeleri gereğince de kurumun ölçümleme hakkının bulunduğu ortadadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacı ile T.S.Elektrik Dağıtım Müessesesi Müdürlüğü arasındaki İ. ve Z. ilçelerinde 3 adet köyün AG OG elektrik tesisi işine ilişkin 06.07.2000 tarihli sözleşme ile davacının işi üstlendiği, fiilen 22.8.2000 tarihinde işe başlayıp 7.11.2000 tarihinde işin bitirildiği, kesin istihkak tutarının 70.524.171.074 TL. olup yükleniciye verilen ve montaja dönüştürülen malzeme tutarının da 8.275.446.000 TL olduğu, S.S.K müfettişi tarafından yapılan tahkikat sonucu işçilik oranının % 11 olduğunun kabulüyle 4.988.398.818 TL eksik işçilik üzerinden 1.795.83 YTL prim borcu çıkarıldığı, davacı şirket tarafından yapılan itirazın İtiraz Komisyonunca reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı görülmektedir.
Mahkemece avukat, mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişilerinden alınan 22.5.2006 tarihli bilirkişi raporunda işin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 16-192 sayılı Ek Genelgenin 19 sıra nosunda AG ve OG elektrik şebekelerinin tesis ve tevsii işleri işçilik oranının % 5 olarak belirlendiği bildirilerek hesaplama yapılmak suretiyle eksik işçilik bildiriminin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. İtiraz halinde mahkemeler bildirilmesi gereken asgari işçilik oranını belirlerken işin genel niteliğini, işte kullanılan teknik yöntemleri, işin büyüklüğünü, tamamlanma süresini, işyeri koşullarını, istihkak tutarlarını, kısacası bildirilmesi gereken işle ilgili tüm verileri gözetmek gerekirse emsalleriyle
kıyaslanacak işle ilgili tüm verileri dikkate alarak gerçek biçimde işçilik oranını ve miktarını saptamak zorundadır. Hal böyle olunca asgari işçilik oranını somut dayanakları gösterilmeden belirleyen teknik usullere aykırı bilirkişi raporunun esas alınabilecek içerik ve nitelikte olmadığı açıktır.
Yapılacak iş; 16-192 sayılı Ek Genelgeyi dosya arasına alarak, AG ve OG elektrik şebekelerinin tesis ve tevsii işlerini ve özellikle asgari işçilik oranını ve miktarını teknik usullerle saptamasını bilen uzman kişiler arasından bir bilirkişi heyeti oluşturularak işin niteliği, kullanılan malzeme, montaja dönüştürülen ve ihale makamınca yükleniciye verilen malzeme ve tutarı ve hak ediş içindeki oranını, belirleyerek gerekirse keşif yapılmak suretiyle dava konusu tahakkuka ait işin gerçekleştirildiği tarihte geçerli birim fiyat analizlerinden de yararlanılmak suretiyle asgari işçilik oranı ve miktarını tesbit ettirmektir.
Mahkemece öngörülen biçimde inceleme yapılmaksızın, salt hukuksal bir takım nedenlerle sonuca giden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.