16. Hukuk Dairesi 2015/19659 E. , 2017/7864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 166 ada 9 parsel sayılı 2.229,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş daha sonra kayden satış nedeniyle davalı ... ...’na intikal etmiştir. 166 ada 14, 167 ada 8 ve 180 ada 10 parsel sayılı, sırasıyla 2.145.91, 1.882.86 ve 3.562,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının temyizi 166 ada 9, 14, 167 ada 8 ve 180 ada 10 parsel sayılı taşınmazlara yöneliktir. Mahkemece 166 ada 14, 167 ada 8 ve 180 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kök muris ... ile davalı ... arasında ölene kadar bakma sözleşmesinin varlığı kabul edilerek bu sözleşme karşılığında davalı ... "nun edindiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ... söz konusu parseller hakkında ölene kadar bakma sözleşmesi ile oluşan tapu kaydına dayanarak dosyaya tapu kayıtları ibraz etmiş; mahkemece bu tapu kayıtlarının hangisinin hangi taşınmaza ait olduğu davalıdan sorulup saptanmadığı gibi, kayıtların kadastro sırasında revizyon görüp görmediği belirlenmemiş tesisinden itibaren getirtilerek taşınmazlara ait olup olmadığı belirlenmemiştir. Öte yandan mahkemece 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazın, davalı tarafından 3. kişiden satın alınan yer olduğu gerekçesiyle red kararı verilmişse de, kadastro tespiti zilyetliğe dayalı olarak kök muris ... mirasçılarından Yakup adına yapılmış olup bu taşınmaz tespitin kesinleşmesinden sonra satışla davalı ... "na geçmiştir. Taşınmazın önceki ve sonraki kayıt malikinin kök murisin mirasçısı olduğu göz önüne alındığında ve keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinin ...na ait olduklarını belirttiklerine ve murisin ölümünden sonra mirasçılar arasında paylaşma yapıldığı da iddia ve ispat edilmediğine göre bu taşınmaza yönelen uyuşmazlık; ..."nun sağlığında taşınmazları bir kısım beyanlarda belirtildiği şekilde oğlu ..."a bağışlayıp bağışlamadığı ve zilyetliği devredip etmediği noktasında toplanmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, 166 ada 14, 167 ada 8 ve 180 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı ..."in dayandığı tapu kayıtlarının hangi taşınmazlara ait olduğu kendisinden sorulup saptanmalı, tesislerinden itibaren getirtilerek taşınmazlara ait olup olmadığı belirlenmeli ve kayıtların kadastro sırasında revizyon görüp görmediği ilgili Tapu Müdürlüğünden sorulmalı ve tapu kayıtları yöntemince uygulanarak kapsamları belirlenmeli, bu taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalması halinde bu taşınmazlar ve 166 ada 9 sayılı parsel yönünden yeniden yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, murisin sağlığında bu taşınmazları çocukları davalılara bağışlayıp bağışlamadığı, zilyetliğini devredip devretmediği, taşınmazlarda kimin, hangi tarihten itibaren hangi sıfatla zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak sorulup, önceki keşifte yer alan beyanlar da dikkate alınarak zilyetlik ve hibe durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.