MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL

Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.03.2014 gün ve 2012/466 Esas 2014/106 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 3.5.2016 gün ve 2014/11824- 2016/5498 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Karar düzeltme dilekçesinde yazılı nedenler HUMK"un 440.maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymamaktadır. Bu nedenle, 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollamasıyla karar düzeltme isteğinin REDDİNE, davalıdan usulün 442/3. maddesi ve 4421 sayılı Yasa gereğince takdiren 261.00.-TL para cezası ve 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca bakiye kalan 4.60-TL karar düzeltme harcının alınmasına,15.11.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



(Muhalif) (Muhalif)

- K A R Ş I O Y -

Davacılar, 23 sayılı parselde dava dışı kişilerle birlikte paydaş olduklarını, ancak ihtara rağmen taşınmazın davalı tarafından kullanıldığını ileri sürüp, 2009 yılı Kasım ayı ile 2012 yılı Eylül ayı arasındaki dönem için ecrimisil istemişler, davalı taşınmazın, ortağı olduğu şirket tarafından kullanıldığını, ecrimisil koşullarının oluşmadığını, davanın reddi gerektiğini bildirmiş, davanın kısmen kabulüne ilişkin karar Dairece onanmış, davalı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Çekişmeli taşınmazın davacılar ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, üzerinde 2 katlı yapının yer aldığı sabittir.
Dinlenen tanıklar, taşınmazın dava dışı şirket tarafından kullanıldığını bildirmişlerdir.
Bilindiği üzere, ticaret şirketleri tüzel kişiliğe ve ortaklarından ayrı bağımsız hukuki varlığa sahiptirler.
Somut olayda, taşınmazın dava dışı ... Ltd. kullanımında olduğu açıktır. Esasen bu yön mahkemenin de kabulünde olup, şirket temsilcisi olan davalının izni ile şirket tarafından kullanıldığı gerekçe yapılmıştır. Ancak; dava, davalıya şirket temsilcisi olarak yöneltilmemiştir.
Ecrimisil, taşınmazı haksız biçimde kullananın, malike ödemekli yükümlü olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır.
Tüm bu açıklamalar karşısında, ecrimisilin taşınmazı kullanan şirketten istenebileceği, davalı hakkındaki dava reddedilmek üzere karar düzeltme isteği kabul edilerek hüküm bozulması düşüncesinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun ret görüşüne katılamıyoruz.