20. Hukuk Dairesi 2017/3337 E. , 2017/9610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin ...ilçesi, ...mah. ... sokak. No:13"te bulunan tapuda ...mah. 78 pafta, 334 ada, 13 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde mutlu apartmanı malikleri olduğu, mevcut binanın Türk Medeni Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince tüm hissedarlarının oy birliğiyle karar almaları gerektiği halde yasaya aykırı şekilde 2/3 çoğunlukla karar alınarak binanın yıkılarak kentsel dönüşüm çerçevesinde yaptırılmasına vesair tüm hususlara ilişkin 14/09/2015 tarihli tüm kat malikleri kurulu kararlarının geçersizliğinin tespiti ve 14/09/2015 tarihli kat malikleri kurulu kararlarının iptali, dava sonuna kadar davaya konu kat malikleri kurulu kararlarının uygulanmasının, bu karara ait herhangi bir işlem yapılmasının, inşaata başlanmasının, satışının yapılmasının durdurulması, 6306 sayılı Afet Alanlarının Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Kapsamında herhangi bir işlem yapılmasının tedbiren durdurulması istenilmiş, ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/908 Esas sayılı dosyasında ise davacılar vekili aynı taşınmaza ilişkin 16/12/2013, 02/01/2014, 11/05/2015 ve 14/09/2015 tarihli kat malikleri toplantıların ve özellikle 14/09/2015 tarihli kat malikleri kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespiti ile iptalleri, müteahhit ... Yapı Turizm San. ve Tic. AŞ tarafından imzalanması istenen kat karşılığı inşaat mukavelesinin müvekkilleri yönünden müvekkilleri aleyhine bulunduğunun ve imzalanması halinde büyük zararların doğabileceğinin tespiti istenilmiş, mahkemece ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/665 Esas sayılı dosyasında aynı taşınmaza ilişkin 14.09.2015 tarihli kat malikleri kurul kararlarının iptali istendiği, davanın derdest olduğu ve bu davadan daha önce açılması sebepleriyle birleştirme kararı verilmiş, mahkemece; taşınmazın riskli yapı olarak tapuya şerh edildiği ve üst kuruldan onandıktan sonra bu riskli yapı sebebi ile kat maliklerinin 6306 sayılı Kanun gereğince toplantıya çağrıldıkları, davanın ise bu toplantıda alınan kararlar ile toplantı yeter sayısının kanuna uygun olup olmadığının araştırılıp iptali istendiği anlaşılmış olup Kat Mülkiyeti Kanunu; kat maliklerinin mülkiyetin idaresi konusunda çıkan ihtilafları, aidatlarıyla, ortak alanlara yapılması gereken masraflar ile ortak alan düzenlemeleri, binanın kapıcısı, güvenlikçisi ile ilgili maddeleri içerdiği ve bunların üzerinde çıkan ihtilafları incelediği, 6306 sayılı Kanunun ise maliklerin müteahhit ile yapacakları anlaşmalara mülkiyet haklarından ne kadar fedakarlık edeceklerini gösteren toplantılar olduğu, mülkiyet hakkından vazgeçilmesi ya da vazgeçmiş sayılmasının kat mülkiyeti kapsamında incelenemeyeceği, iptali istenen 14/09/2015 tarihli kat malikleri kurulunda ise taşınmazın yıkılması ve yeni bir müteahhite verilmesiyle ilgili olarak kararlar alındığı ve bu kararların hakkın özüyle, mülkiyet hakkının kısıtlanmasıyla ilgili olduğundan asliye hukuk mahkemesinin
görev ve incelemesi alanında olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra ve istek halinde HMK"nın 20. maddesi gereğince iki hafta süre içerisinde dosyanın görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiş hüküm davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kat malikleri kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
SONUÇ: Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu 334 ada 13 parselde kat mülkiyeti kurulu olduğu, anataşınmazda 14 bağımsız bölüm bulunduğu, 03.06.2014 tarihinde 6306 sayılı Kanuna göre "riskli yapıdır" şerhi konulduğu anlaşılmıştır. İptali talep edilen kat malikleri kurul toplantılarında mevcut binanın yıkılarak yeni bina yapılması, müteahhit olarak ... Yapı Turizm San. ve Tic. A.Ş. seçilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
6306 sayılı Kanunun 6.maddesinin 1.fıkrasına göre, üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatları aranmaksızın bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re"sen terkin edilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır. Bu çerçevede parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu hüküm anataşınmaz üzerindeki yapının yıkılıp kat mülkiyetinin veya kat irtifakının sona ermesinden sonra uygulanabilecektir.
Somut olayda dava konusu taşınmaz üzerindeki davaya konu kat malikleri kurul kararlarının alındığı tarihte yapının mevcut olduğu, kat mülkiyetinin kurulu bulunduğu ve halende yapının yıkılmadığı dikkate alındığında binanın yıkılarak yeniden yapılması yönünde alınan kararların Kat Mülkiyeti Kanununun 45. maddesi gereğince tüm kat maliklerinin oybirliği ile verecekleri kararla mümkündür. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayda 6306 sayılı Kanun hükümleri değil 634 sayılı Kanun hükümleri uygulama alanı bulacaktır.
Dava, 334 ada 13 parsele ait kat malikleri kurul kararlarının iptaline karar verilmesi istemine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinden kaynaklanmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanununun Ek-1. maddesi hükmüne göre bu yasadan doğan her türlü anlaşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Mahkemece işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken iptali istenen 14/09/2015 tarihli kat malikleri kurulunda taşınmazın yıkılması ve yeni bir müteahhite verilmesiyle ilgili olarak kararlar alındığı ve bu kararların hakkın özüyle, mülkiyet hakkının kısıtlanmasıyla ilgili olduğundan asliye hukuk mahkemesinin görev ve incelemesi alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/11/2017 günü oy birliği ile karar verildi.