23. Hukuk Dairesi 2013/480 E. , 2013/2222 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 26.04.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince davacının taşınmazı üzerine davalı kooperatifin arsa payı karşılığı inşaat yapmak üzere taşınmazı tapuda devir aldığını, yapılacak inşaattan C blokta bulunan 8 normal 2 dubleks daire, bodrum kat depo şeklindeki bağımsız bölümlerin davacıya ait olacağının ve sözleşmenin bitim süresinin, ruhsat tarihinden itibaren 48 ay olduğunun kararlaştırıldığını, inşaat sürenin bitmesine rağmen davalının, ediminin ancak % 30" unu ifa ettiğini ve yapılan işlerin ayıplı ve kusurlu olduğunu ileri sürerek, dava konusu sözleşmenin geriye dönük feshine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan 26.04.2007 tarihli sözleşmeyle davacıya ait taşınmaza davalı kooperatifçe arsa payı karşılığı inşaat yapılmasının, davacının taşınmazı davalıya devredeceğinin, karşılığında davalının yapacağı inşaattan C blokta bulunan 8 normal daire, 2 dubleks daire, bodrum kat depo şeklindeki bağımsız bölümlerin davacıya ait olacağının ve inşaat bitim süresinin, ruhsat alındığı tarihinden itibaren 48 ay olduğunun kararlaştırıldığını, taşınmazın, 11.05.2007 tarihinde davalıya devredildiği, ruhsatın, 04.12.2007 tarihinde alındığı, inşaat sürenin bitmesine rağmen davalının, toplam inşaatın % 25" ini, C blokun % 38" ini yapabildiği, yapılan işlerin, sözleşmenin özel şartlarının A maddesine aykırı şekilde yapıldığı, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde yüklenicinin kendisine verilmesi gereken bağımsız bölümlerin tescilini değil, yaptığı işin bedelini talep edebileceği, davacı tarafın, yüklenicinin yaptığı işin sözleşme şartlarına uygun ve yasal olan kısmının bedelini ödemeyi kabul ettiği, bu amaçla verilen karar üzerine verilen sürede davacı tarafın, dava konusu taşınmaz üzerinde yapılan inşaatın dava tarihindeki rayiç değeri olan 234.256,99 TL" yi depo ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 26.04.2007 tarihli sözleşmenin geriye etkili feshine, dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, depo edilen 234.256,99 TL" nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve avans olarak verilen taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemlerine ilişkindir. HMK"nın 266/1. maddesi "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" hükmünü içermektedir. HMK"nın 281. ve 282. madde hükümlerinde de hakimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir edeceği, ancak bilirkişi raporunu yeter derecede kanaat verici bulmazsa bilirkişiden ek rapor ya da sözlü açıklama isteyebileceği gibi, başka bir bilirkişiden rapor alabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalının hükme esas alınan bilirkişi raporuna imalat bedelinin hesap şekliyle ilgili teknik nitelikte itirazları konusunda, bilirkişiden açıklama veya ek rapor alınmadığı gibi, gerekçeli karar ile de itirazdaki hususlar karşılanmamıştır. Bu durumda; mahkemece, işin çözümünde teknik veya özel bilginin gerekliliği sonucuna varılmış ve bilirkişiden rapor alınması gerekli görülmüş olmasına göre bilirkişiden, rapora itirazları da karşılayacak açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp oluşacak uygun sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin ek rapor alınması talebinin reddi ile eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
3-Kabule göre; BK"nın 81. maddesi uyarınca depo ettirilen meblağın karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesi koşulu ile tescile hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
Öte yandan, feshedilen sözleşme gereğince taşınmaz üzerine yapılan inşaat imalat bedelinin borçlusunun davacı olmasına ve fesih kararının depo kararının yerine getirilmesine bağlı olmasına göre, depo edilen tutar üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının hüküm fıkrasında davacıdan alınmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.