Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/513
Karar No: 2020/1958
Karar Tarihi: 22.10.2020

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2019/513 Esas 2020/1958 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/513
Karar No : 2020/1958

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Eczacı Odası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onbeşinci Dairesinin 15/11/2018 tarih ve E:2016/1517, K:2018/7561 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sağlık Uygulama Tebliği ile belirlenen kamu kurumu iskonto oranlarını hiç uygulamayan veya eksik uygulayan firmalara ait ilaçların, geri ödeme listesinden çıkarılması talebiyle davalı idareye yapılan 12/11/2015 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onbeşinci Dairesinin 15/11/2018 tarih ve E:2016/1517, K:2018/7561 sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, SUT’un 4.4.1/14 maddesinde yer alan; “Kamu kurum iskontolarında yapılan ilave iskonto uygulamaları nedeniyle eczane stoklarında meydana gelebilecek stok zararları firmalar tarafından ecza depolarına, depolar tarafından da eczanelere ödenir. Bu kapsamda yapılacak işlemlerde, eczacılar tarafından İlaç Takip Sistemine yapılan bildirimler esas alınır.” düzenlemesinin 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile yürürlükten kaldırılması sonrasında, eczacıların stok zararlarının ne şekilde karşılanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından eczacıların zarara uğradığı, ilaç firmaları hakkında yaptırım içeren bir düzenleme bulunmadığından kamu kurumu iskontosunu eksik uygulayan ilaç firmalarının eczacılara zarar verdiği, davalı idare tarafından bu firmalara ait ilaçların, geri ödeme kapsamından çıkarılması gerektiğinin ileri sürüldüğü;
Davalı idare tarafından, kamu kurumu iskontosu uygulamasının 5510 sayılı Kanun’un 63 ve 72. maddelerine dayanılarak İlaç Geri Ödeme Komisyonunun çalışmaları doğrultusunda kararlaştırıldığının belirtildiği; davalı idarece dava konusu başvurunun idarelerine intikal etmediği iddia edilmişse de, davacının 12/11/2015 tarihli Beşiktaş 28. Noteri aracılığıyla idareye yaptığı başvurunun, 13/11/2015 tarihinde davalı idarenin evrak kaydına girişinin yapıldığı görüldüğünden, davalı idarenin itirazının yerinde görülmediği;
5510 sayılı Kanun'un 1., 63. ve 72. maddelerinden bahsedilerek, sağlık yardımları Kurumca karşılanan hak sahiplerinin, birer sağlık hizmeti sunucusu olan eczanelerden temin edecekleri ilaçlarla ilgili olarak eczanelerle yapılacak sözleşmeye ilişkin usul ve esaslar ile karşılıklı hak ve yükümlülüklerin, ''Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol" ile belirlendiği;
1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu ile 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu uyarınca koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temininin esas olduğu, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakope mamülleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dağıtım ve tüketiminin amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, aşı serum ve benzeri biyolojik maddelerin ruhsatlandırma, izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık Bakanlığının yetkili kılındığı;
663 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin (d) bendinde; sağlık hizmetlerinde kullanılan ilaçların fiyatlarının belirlenmesinin Sağlık Bakanlığının görevleri arasında sayıldığı; aynı maddenin 4. fıkrasında ise ilaç fiyatlarının belirlenmesine ilişkin usûl ve esasların Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirleneceği düzenlemesine yer verildiği;
Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair 2007/12325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 7. maddesinde, perakende satış fiyatı belirlenirken uygulanacak depocu ve eczacı kâr oranlarının belirlendiği;
Sağlık Bakanlığınca belirlenen bu fiyatın, ilaçların perakende satış fiyatı olduğu, geri ödeme kapsamında Sağlık Uygulama Tebliği'nde öngörülen Kamu Kurumu İskontosunun ise, 5510 sayılı Kanun'dan kaynaklanan geri ödeme kapsamında ödemesi yapılan ilaçlara yönelik Sağlık Bakanlığınca belirlenen üretici fiyatı üzerinden, ilaç üretici/ithalatçıları tarafından SGK'ya yapılan bir indirim niteliğinde olduğu;
Geri ödeme kapsamında SGK tarafından ilaç üretici veya ithalatçılarından veya ecza depolarından doğrudan ilaç temini yoluna gidilmeyerek, ilaç temininin sözleşmeli eczaneler tarafından hak sahiplerine temini esası benimsendiğinden, üretici/ithalatçı firmalar tarafından yapılan bu indirimin, üretici-depocu-eczacı tedarik zincirinde alış-satış faturalarına, nihai olarak ise eczanelerin SGK'ya kestiği faturalar üzerinden Kuruma yansıtıldığı;
24/03/2013 tarih ve 28597 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin "İlaçlarda Uygulanacak İndirim Oranları" başlıklı 4.4.1 maddesinin 14. fıkrasında yukarıda aktarılan hükme yer verilmiş iken, 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tebliğ'in 41. maddesiyle bu fıkranın yürürlükten kaldırıldığı; bu değişikliğin dava konusu edildiği ve Dairelerinin 28/11/2017 tarih ve E:2014/7193, K:2017/7003 sayılı kararı ile hukuka uygun bulunduğu;
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, kamu kurumu iskontosunu Sosyal Güvenlik Kurumunun belirlediği oranların altında olacak şekilde uygulayan ve bu nedenle eczanelerin mali kaybına sebep olan ilaç tedarikçilerinin eylemleri nedeniyle zarara uğrayan tarafın, bu zararını genel hükümlere göre görevli yargı mercilerinde dava yoluyla tazmin etme imkânının bulunduğu; davacının talep ettiği şekilde kamu kurumu iskontosunu eksik uygulayan ilaç firmalarına ait ilaçların geri ödeme listesinden çıkarılması, halkın sağlık hizmetine erişimini güçleştireceğinden, bu talebin zımnen reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, SUT’un 4.4.1/14 maddesinde yer alan hükmün 25/07/2014 tarih ve 29071 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile yürürlükten kaldırılması sonrasında, eczacıların stok zararlarının ne şekilde karşılanacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından eczacıların zarara uğradığı, ilaç firmaları hakkında yaptırım içeren bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, kamu kurumu iskontosunu eksik uygulayan ilaç firmalarının eczacılara zarar verdiği, davalı idare tarafından, bu firmalara ait ilaçların geri ödeme kapsamından çıkarılması gerektiği belirtilerek, Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onbeşinci Dairesinin temyize konu 15/11/2018 tarih ve E:2016/1517, K:2018/7561 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Fazladan yatırılan …-TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 22/10/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi