16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13783 Karar No: 2017/7858 Karar Tarihi: 14.11.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/13783 Esas 2017/7858 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/13783 E. , 2017/7858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 305 ada 14 parsel sayılı 255.08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro çalışmaları sırasında kendi adına tespit ve tescil edilen komşu 12 parsele dahil olması gereken bir bölümün, çekişmeli taşınmaz içerisinde bırakıldığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının çelişkili beyanda bulunduğu gibi bir kısmının da hısım/akraba olması nedeniyle beyanlarına itibar edilmediği ve davacının Kadastro Müdürlüğü"ne yaptığı müracaatının ise sınır ve ölçümlerde bir hata bulunmadığı için reddedildiği, bu nedenle davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle red kararı verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı davaya konu taşınmazın ... tarafından davalıya satıldığı ve kendi taşınmazı ile davalıya ait 14 parsel sayılı taşınmazın ortak sınırının yanlış ölçüldüğü, zira her iki taşınmaz arasındaki ortak sınırın 14 parsel içerisinde ölçülen taş duvar olduğu iddiasıyla dava açmış olup, davalı da çekişme konusu taşınmazı ...’tan aldığını kabul ettiğine, çekişme konusu taşınmazı davalı yana satan ...’ta her iki taşınmaz arasındaki ortak sınırın davacının iddia ettiği taş duvar olduğunu belirttiğine göre mahkemece 26.09.2014 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 16.82 metrekare yüzölçümlü taşınmaz bölümüne yönelik olarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.