12. Ceza Dairesi 2017/3873 E. , 2018/4712 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin herhangi bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27.01.2012 tarih 2012/805 iddianame numaralı iddianamesiyle sanık hakkında TCK"nın 89/1-2-b, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasından önce 10.11.2011 tarihinde sanığın sebep olduğu trafik kazası neticesinde yaralanan müştekinin vefat etmesine rağmen, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan suç duyurusunda bulunularak, atılı suçtan dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek sanığın, hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, ölüm ile meydana gelen kaza arasında illiyet bağının bulunduğunun tespit edilmesiyle sanığın TCK"nın 85/1. maddesi uyarınca ek savunması alınarak taksirle öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.11.2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında “Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı TCK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Dairemiz"in 2014/21284-2015/10070 sayılı ve 08.06.2015 tarihli bozma kararı sanık aleyhine olmasına rağmen, sanığın ifadesinin alınması amacıyla yazılan talimat evrakına bozma ilamı eklenmeden bozma ilamına karşı söyleyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması;
3-Duruşmadan bağışık tutulmaya yönelik bir talebi bulunmayan sanığın, talimat mahkemesince alınan beyanı sırasında, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulmadan, sanığın, CMK"nın 196/2. maddesine aykırı şekilde yapılan sorgusuna dayalı olarak yokluğunda mahkumiyet kararı verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.