Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3263
Karar No: 2021/1295
Karar Tarihi: 08.03.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/3263 Esas 2021/1295 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/3263 E.  ,  2021/1295 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, 645 parsel sayılı taşınmazın maliki iken ... İl İdare Kurulu’nun 06.12.1990 tarih ve 1990/1293 sayılı kararı ile ifraz işlemine tabi tutularak 647 ve 648 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, 648 parsel sayılı taşınmazın kendi adına, 647 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiğini, daha sonra davalıya ait 647 parsel sayılı taşınmazın ... Belediye Encümeninin 06.07.1992 tarih ve 303 sayılı kararı ile ifraz işlemine tabi tutulduğu ve 661,662 ve 663 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, son yapılan ifraz işleminde uygulanan koordinat haritasında hata yapılarak kendisine ait 648 parsel sayılı taşınmaza 1.200-1.250 m²’lik alanda taşma yapıldığını ileri sürerek, anılan taşkınlığın giderilerek tespit edilecek kısmın adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
    Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğundan bahisle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...somut olayda, ifraz işlemi sırasında oluşan yanlışlık nedeniyle davacı taşınmazının miktarının azaldığının ileri sürüldüğü ve ifraz işleminin kadastrodan sonra yapıldığı anlaşıldığına göre; eldeki davanın kadastro sonrası nedene dayanılarak açıldığı, kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak açılan davalarda uygulama yeri olan 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanma imkanı bulunmadığı açıktır. Hâl böyle olunca, işin esası incelenip değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıya ait 645 parsel sayılı taşınmaz 15.000 m² yüzölçümlü tarla vasfında taşınmaz iken, davacının istemi üzerine ... İdare Kurulu 06.12.1990 tarih ve 1990/1293 karar sayılı kararı ile 7.500 m² yüzölçümlü 2 parça taşınmaza ifraz edilerek 647 ve 648 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 648 parsel sayılı taşınmazın davacı, 647 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiği, 647 parsel sayılı taşınmazın daha sonra ... Belediye Encümenin 06.07.1992 tarih ve 303 sayılı kararı ile ifraz işlemine tabi tutularak 5.346 m² yüzölçümlü 661, 1.084 m² yüzölçümlü 662 ve 412 m² yüzölçümlü 663 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu ve tescil işleminin davalı adına sağlandığı anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davacı kayden maliki olduğu 648 parsel sayılı taşınmazın oluşumu sırasında 645 sayılı kök parselden oluşan 647 parsel sayılı taşınmazın da daha sonra ifraz işlemine tabi tutularak oluşan 661,662 ve 663 parsel sayılı taşınmazların toplam yüzölçümünden fazla yazıldığını, bu suretle kendi parselinin (647) yüzölüçümünün azaldığını ileri sürmektedir.
    Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı da yoktur.
    Şöyle ki, 648 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 7.500 m² yüzölçümlü tarla vasfında taşınmaz iken, kadastro çap kaydı incelendiğinde bilirkişi raporuna göre 6.374,66 m²’dir. Aradaki farkın ne suretle oluştuğu bilirkişi raporunda açıklanmamıştır.
    Hal böyle olunca, mahallinde usulünce seçilecek kadastro mühendisi bilirkişi yada bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmak suretiyle 647 parsel sayılı taşınmazın özel parselasyon sonucu ifraza tabi tutulması halinde yol olarak bırakılan alanların davacıya ait komşu 648 parsel sayılı taşınmazdan mahsup edilemeyeceği gözetilerek, 648 parsel sayılı taşınmazdaki eksikliğin ne suretle meydana geldiği ve bu eksikliğin nasıl tamamlanacağının belirtilmesi, davanın yeniden kabulü halinde parsellerin 648 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle mi, yoksa her parselden ayrılan kısma son parsel numarası verilmek suretiyle mi tesciline karar verildiği de açıklanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Kabule göre de, TMK’nın 28. madde hükmü uyarınca ölümle şahsiyet son bulduğu halde, ölü kişi ... adına tescil kararı verilmesi, yine davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen bakiye harcın davacıdan tahsiline karar verilmiş olması ile peşin ve ıslah harcının davacıya iadesine karar verilmemesi ve yargılama giderinin de davacı üzerinde bırakılmış olması hususları da isabetsizdir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi