8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/16093 Karar No: 2019/1247 Karar Tarihi: 11.02.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/16093 Esas 2019/1247 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/16093 E. , 2019/1247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVACI VASİ ADAYI : ...
DAVA TÜRÜ : Vesayet
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, 05/09/2018 tarihli ek karar ile kısıtlı ... hakkında vesayetin kaldırılmasına ve yasal danışman atanmasına karar verilmiş olup hükmün davacı vasi adayı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
.K.. A R A R
Vasi vekili 25.10.2016 havale tarihli dilekçesinde, TMK"nin 405. maddesi uyarınca kısıtlanan ... hakkındaki vesayet kararının kaldırılmasını talep etmiş, Mahkemece talep doğrultusunda ... Kurumundan rapor aldırılmış, kısıtlı hakkında Dördüncü ... İhtisas Kurulunca düzenlenen 21.08.2017 tarihli, 52581731-101.01.02-2017/73850-4079 sayılı raporda, kısıtlıya vasi atanmasına gerek olmamakla birlikte yasal danışman atanmasının uygun olduğunun bildirilmesi üzerine, talep kısmen kabul edilmiş; kısıtlı ... hakkındaki vesayet kararının kaldırılmasına ve vasi ..."in ..."e yasal danışman olarak atanmasına karar verilmiş, hüküm davacı vasi adayı ... tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 431. maddesinde, "Vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 1. Yasal danışman atanmasına ilişkin kararın esasına yönelik temyizin incelenmesinde; Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2. Atanan yasal danışmanın şahsına itiraz yönünden kararın temyiz incelemesinde; Türk Medeni Kanunu"nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye mahkemesine ait olduğundan, vasinin şahsına yönelik dilekçenin öncelikle vesayet makamınca incelenip itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna ilişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilerek denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesi gerekmiştir. SONUÇ: Bu itibarla, temyiz olunan kararın yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, yukarıda 2 bentte açıklanan nedenlerle dilekçenin görev yönünden reddi ile dosyanın yukarıda açıklanan doğrultuda gereği yapılmak üzere MAHKEMESİNE İADESİNE, HUMK"un 440/III maddesi uyarınca Yargıtay Daire ilamına karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna, 11.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.