1. Hukuk Dairesi 2015/4022 E. , 2017/6464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -ECRİMİSİL
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisilin davalılardan tahsiline ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacı, davalılar ve dava dışı kişiler ile paydaşı oldukları 775 ada 9 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın üzerinde bulunan kat mülkiyeti kurulmamış zemin + 3 katlı binada toplam 4 daire bulunduğunu, dairelerden birinin davalılar tarafından kullanıldığını, birinin ise yine davalılar tarafından kiraya verildiğini, 16.09.2009 tarihli ihtarname ile dava konusu dairelerdeki müdahalelerini sonlandırmaları bildirildiği halde sonuç alınamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, dava konusu binadaki 3. katın davalı ... tarafından yapıldığını davacının bu katın yapılmasında herhangi bir katkısının olmadığını, 2. katta ikamet ettiklerini, davacının ise zemin kat ve 1. katın kirasını aldığını, kullanımlarının haksız olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle paya vaki elatmanın önlenmesi ile 1.115,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa ve maddi zararı yoksa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur.
Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşma sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali ve davaya konu taşınmazın kamu malı olması halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.
Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz.
Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı).
Somut olaya gelince; özellikle tanık beyanlarına göre arsa niteliğindeki taşınmazda bulunan binanın 1. katının kiralarının davacı tarafından alındığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda paylı mülkiyet hükümleri uyarınca payından daha az yer kullandığını iddia eden paydaşın açtığı davanın dinlenilme olanağı yoktur.
Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.