16. Hukuk Dairesi 2015/12995 E. , 2017/7842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve arkadaşları, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Çekişmeli taşınmazlar yargılama devam ederken 97, 98, 99, 101, 103, 104 ve 105 parsel numarasıyla sırasıyla 136.146.81, 120.417.27, 72.162.41, 68.364.92, 118.104.95, 225.701.77 ve 217.007,10 metrekare olarak idari yoldan Hazine adına ihdasen tescil edilmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.09.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 75.018,959 metrekarelik kısmın davacı ... adına, (B) harfiyle gösterilen 86.947,024 metrekarelik kısmın davacı ... adına, (C) harfiyle gösterilen 76.665,44 metrekarelik kısmın davacı ... adına, (D) harfiyle gösterilen 68.414,35 metrekarelik kısmın davacı ... adına, (E) harfiyle gösterilen 72.159,038 metrekarelik kısım ile (E1) harfiyle gösterilen 26.682.818 metrekarelik kısmın davacı ... adına, (F) harfiyle gösterilen 76.490,633 metrekarelik kısmın ise davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; fen bilirkişi raporunda gösterilen kısımlar üzerinde davacılar lehine imar-ihya ve zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Dava başlangıçta tescil davası olarak açılmış ise de, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazlar idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiğinden, tescil davası kendiliğinden tapu iptali ve tescil davasına dönüşmüştür. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece Hazine adına idari yoldan oluşan tapu kayıtları ile bu kayıtların oluşumlarına ilişkin tüm belgeler ve varsa haritalar dosya arasına getirtilmemiş, tek kişilik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmaz üzerinde imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği kesin olarak belirlenmemiş, yapılan incelemede komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yeterince yararlanılmamış, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı hususu araştırılmamış ve fen bilirkişi raporu ile harita mühendisi bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; öncelikle davalı Hazine adına idari yoldan oluşan tapu kayıtları ile bu kayıtların oluşumlarına ilişkin tüm belgeler ve varsa haritalar Tapu Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazların imar planı sınırları içinde kalıp kalmadıkları, imar planı sınırları içerisinde kalıyorlarsa hangi tarihte imar planı sınırları içerisine alındıkları ve imar planının kesinleşip kesinleşmediği ... ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"ndan sorularak imar planının onaylı bir örneği dosya arasına alınmalı, taşınmaz imar planı kapsamına alınmışsa bu
tarihten, imar planı kapsamında değilse dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan getirtilerek dosyasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi kurulu ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.
Taşınmaz başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, varsa taşınmaz üzerindeki ağaçların cinsi, adedi ve yaşını, taşınmazın imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz üzerinde ekonomik amaçlı zilyetliğe ne zaman başlanıldığını ve taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki ziraat bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi kurulundan yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazların sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarihi ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla raporlarda belirtilen hususların somutlaştırılması için taşınmaz ve çevresini tüm yönleriyle gösterecek şekilde yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazlar kabaca işaretlettirilmeli, 3402 sayılı Kanun"un 17. maddesi göz önüne alınarak çekişmeli taşınmazlar imar planı kapsamında ise imar planı onay tarihinden önce, imar planı kapsamı dışındaysa dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacı taraf yararına gerçekleşmiş olup olmadığı araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, çekişmeli taşınmazların yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tescil edilerek tapuya bağlandıkları, tapuda kayıtlı taşınmazların ise yeniden tescillerinin mümkün bulunmadığı göz ardı edilerek Hazineye ait tapu kayıtları iptal edilmeden çekişmeli taşınmazların davacılar adına yeniden tesciline karar verilmesi, ayrıca dava dilekçesinde çekişmeli taşınmazların eşit hisselerle davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi talep edildiği ve herhangi bir ıslah dilekçesi de sunulmadığı halde taleple bağlılık kuralı aşılarak çekişmeli taşınmazların ayrı ayrı müstakilen davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.