20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3951 Karar No: 2019/2308
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3951 Esas 2019/2308 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2018/3951 E. , 2019/2308 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, müvekkilinin ...İş Merkezinde kat maliki ve yönetici olduğunu, davalının da aynı iş merkezinde 245 nolu gayimenkulün maliki olduğunu, davalının ortak yerlere dükkanına katmak sureti ile müdahale de bulunduğunu bu durumun projenin yerine uygulanması ile netlik kazanacağını, davalının ortak yerlere müdahalesinin menini, müdahale edilen kısımda bulunanların kal’ini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı tarafından her ne kadar, davacının dava konusu taşınmaz da 245 nolu malik olduğu ve taşınmazın çevresinde bulunan ortak alanları dükkanına katmak sureti ile müdahalede bulunduğundan önlenmesi talep edilmiş ise de; mahallinde yapılan keşifte proje mahalline uygulanmış ve bilirkişi raporu ile davalının ortak alanlara her hangi bir müdahalesinin olmadığı, taşınmazını projeye uygun halde bulundurduğu belirtildiğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgerin incelenmesinden davalı ...’in 245 nolu bağımsız bölümdeki payını 08/10/1997 tarihinde dava dışı...ve ...dır. 1- Mahkemece davalı ...’in dava konusu bağımsız bölümde kiracı veya kullanan ise açılan dava sonucu verilecek karar bağımsız bölüm malikininde hukukunu etkileyeceğinden bağımsız bölüm maliki olanların davaya dahil edilerek oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Davalı ...’in dava konusu bağımsız bölümde kiracı veya kullanan değil ise davanın husumetten reddedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. (1086 sayılı HUMK 388 ve 389. maddeleri) maddesine göre; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükmün gereği olarak davalının projeye aykırı olarak ortak alana ne şekilde müdahale ettiği konusunda yerinde uzman bilirkişi marifetiyle yeniden inceleme yaptırılıp proje yerinde uygulanmak ve krokiye de bağlanmak suretiyle müdahale edilen bölüm hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan verilmeden belirlenip, bu konuda tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonucuna göre el atmanın önlenmesine ve projeye uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, davalının dava konusu yerde müdahale ettiği iddia edilen bölümlerin krokisi düzenlettirilmeden infazda tereddüt yaratacak biçimde eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan rapora itibarla karar verilmesi, doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 04/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.