Ceza Genel Kurulu 2017/1009 E. , 2017/407 K.
"İçtihat Metni"Yargıtay Dairesi : Ceza Genel Kurulu
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Günü : 17.05.2017
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2017 gün ve 11793-1988 sayılı iddianamesi ile sanık ..."in, silahlı terör örgütüne üye olma, Anayasayı ihlal, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçlarından TCK"nun 314/2, 37/1. maddesi delaletiyle 309/1, 311/1, 312/1, 53, 63/1, 58/9 ve 54. maddeleri ile 3713 sayılı Kanunun 3. maddesi delaletiyle aynı Kanunun 5. maddesi gereğince cezalandırılması isteğiyle açılan kamu davasında İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince 17.05.2017 gün ve 140-40 sayı ile; suç tarihinde birinci sınıf Cumhuriyet savcısı olan sanığın görevi sırasında işlediği iddia edilen suçlar yönünden yargılamanın 2802 sayılı Kanunun 89 ve 90. maddeleri gereğince Yargıtay 16. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince de 18.07.2017 gün ve 10-8 sayı ile; sanığa atılı suçların nitelikleri itibarıyla görevden doğmadıkları ve görevle bağlantısı bulunmayan kişisel suç niteliğinde oldukları, bu nedenle yargılama yetkisinin 2802 sayılı Kanunun 93. maddesi gereğince yerel mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan bahisle çözümlenmesi için ortak yüksek görevli mahkeme sıfatı ile Ceza Genel Kuruluna gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken konu, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 16. Ceza Dairesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle,
1- Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararına itiraz edildiği halde, itiraz konusunda bir karar verilmeksizin görevsizlik kararının kesinleştirilerek dosyanın gönderilmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı,
2- Görev uyuşmazlığı bulunmadığının kabulü halinde ayrıca, benzer durumlarda dosyanın Ceza Genel Kurulunca incelenmeksizin, Başkanlık kararıyla itiraz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye iade edilmesinin mümkün olup olmadığı,
Hususlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Sanık ... hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen iddianame ile İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldığı,
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince verilen karşı görevsizlik kararının sanık müdafisine 27.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafisinin Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderdiği 31.07.2017 havale tarihli dilekçesi ile, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararına itiraz ettiği halde, itiraz konusunda bir karar verilmeksizin, söz konusu karara yasal süresi içerisinde itiraz edilmediği ve bu nedenle kararın 08.09.2017 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle 13.09.2017 tarihli kesinleşme şerhi düzenlenerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği,
Anlaşılmaktadır.
Yerel mahkeme ile Yargıtay ilgili Ceza Dairesinin karşılıklı görevsizlik kararı vermeleri durumunda oluşacak olumsuz görev uyuşmazlıklarının, 5271 sayılı CMK’nun 4. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ortak yüksek yetkili mahkeme olan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gerektiği hususunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.
Öte yandan, uyuşmazlıkların merci tayini suretiyle çözümlenebilmesi için, uyuşmazlığa konu kararların kesinlik kazanmış olması gerekir. Bunların ıslahı ve uyuşmazlığın halli için bir başka kanun yolu mevcut bulunduğu takdirde, merci tayini usulüne başvurulamayacaktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konuları değerlendirildiğinde;
Yerel Mahkemece verilen görevsizlik kararı usule uygun olarak kesinleştikten sonra dosyanın gönderildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesince verilen karşı görevsizlik kararının sanık müdafisine 27.07.2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafisinin Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla gönderdiği 31.07.2017 havale tarihli dilekçesi ile, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin karşı görevsizlik kararına itiraz ettiği halde, itiraz konusunda bir karar verilmeksizin söz konusu kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği gerekçesiyle dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderildiği anlaşıldığından; görevsizlik kararına yönelik itirazın öncelikle CMK’nun 5/2 ve 268. maddeleri gereğince Yargıtay 16. Ceza Dairesince incelenmesi, itirazın yerinde görülmemesi halinde itirazı incelemeye yetkili Yargıtay 17. Ceza Dairesine dosyanın gönderilmesi, itiraz merciince itirazın reddine karar verilmesi halinde görevsizlik kararının kesinleştirilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin görevsizlik kararına yönelik itiraz konusunda bir karar verilmemesi nedeniyle bu karar kesinleşmediğinden, dolayısıyla Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Öte yandan, Özel Dairece verilen görevsizlik kararına yönelik itirazın incelenmediği hususunda dosyada bir belirsizliğin bulunmadığı ve bu eksikliğin açıkça anlaşılabilir olduğu hallerde dosyanın Ceza Genel Kurulunca incelenmeksizin, Başkanlık kararıyla ilgili Daireye gönderilebileceğinin de kabulü gerekmektedir.
SONUÇ:
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 18.07.2017 gün ve 10-8 sayılı görevsizlik kararının henüz kesinleşmemesi nedeniyle, bu aşamada Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümü gereken bir görev uyuşmazlığı bulunmadığından, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.10.2017 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.