11. Ceza Dairesi Esas No: 2012/24750 Karar No: 2014/9796 Karar Tarihi: 21.05.2014
Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/24750 Esas 2014/9796 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiş ve temyiz itirazları reddedilmiştir. Ancak, dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş, hüküm BOZULMUŞ ve davada zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür. Mahkeme kararında, Türk Ceza Kanunu'nun 7. ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Kanun'un Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanığa yüklenen suçların kanun hükümlerine uygun şekilde belirlendiği belirtilmektedir. Ayrıca, dolandırıcılık suçuna ilişkin olarak, sanığın hüküm giyme koşullarının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımıyla ilgili olduğu ve zamanaşımının gerçekleştiği bildirilmiştir. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞ ve sanık hakkındaki kamu davası düşürülmüştür. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, suçun kamu davasıyla takibi halindeki dava zamanaşımının belirlenmesinde kullanılırken, 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi, zamanaşımının hesaplanmasını düzenlemektedir.
11. Ceza Dairesi 2012/24750 E. , 2014/9796 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanığın, “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların denetime imkan verecek şekilde gösterilip birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre karar verilmiş ve incelenen dosyaya göre hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2) Sanığın, “dolandırıcılık” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, 31.01.2005 suç tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.