11. Hukuk Dairesi 2015/8704 E. , 2016/4495 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/04/2015 tarih ve 2007/775-2015/394 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/04/2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ..., davalı ..., .... vekilleri Av.... ve Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı ..."nin mallarının endüstriyel yangın sigorta poliçesi kapsamında sigorta örtüsü altına alındığını, .... ile davalı davalı .... arasında 02.12.2005 tarihli depolama ve dağıtım sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."nin 01/09/2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalı ..."ın deposunu kiralayarak depolama ve dağıtım sözleşmesine konu emtiaları bu depoda muhafaza ettiğini, kira sözleşmesinin 01/04/2006 tarihinde davalı ..."ne devredildiğini, depolama ve dağıtım sözleşmesi ile davalı ..."nin üstlendiği yükümlülüklerin 01.04.2006 tarihinde ..."nin de muvafakatı ile davalı ...."ye devredildiğini, davalı ... "nin ise 1 ve 2 nolu davalıların sorumluluk sigortacısı olduğunu, davalı ..."in dava konusu emtiaların depolandığı deponunu maliki bulunduğunu, söz konusu depoda 05/10/2006 tarihinde çıkan yangında müvekkili nezdinde sigorta örtüsü altına alınan emtiaların tamamen yanarak hasara uğradığını, hasar nedeniyle müvekkilinin sigortalısına 16/10/2006 tarihinde 2.000.000,00 Euro, 07/12/2006 tarihinde 1.000.000,00 Euro ve 27/12/2006 tarihinde 674.970,14 Euro olmak üzere toplam 3.674.971,14 Euro hasar bedeli, 13/03/2007 tarihinde 1.862.742,00 YTL KDV olmak üzere toplam 8.739.540,90 TL ödemede bulunduğunu, olaydan sonra alınan tespit raporları ve ibraz edilen belgelerle anlaşıldığı üzere yangının meydana geldiği deponun yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde inşa edilip yapı kullanma izin belgesi ve iş yeri ruhsatının olmadığını, davalıların sözleşme, TTK ve BK"nun ilgili hükümleri gereğince sorumlu olduklarını ileri sürerek, 8.739.540,90 TL"nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ... vekili, müvekkili ... ..."nin devir nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını, davalı ..., davacının dayandığı sigorta poliçesinde sigorta ettirenin konumunda olup poliçede “... rücu edilemeyeceğine” ilişkin hüküm yer aldığını, TTK hükümlerine göre sigorta şirketinin 3. kişilere karşı rücu hakkı bulunduğunu, sigorta ettiren 3.kişi sayılamayacağından ... ..."ye husumet yöneltilemeyeceğini, meydana gelen yangında ... "nin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı ... davalı ... "nin sorumluluk sigortacısı olduğundan sorumluluğu ... "nin sorumluluğunun tespit edilmesine bağlı olup davacının ... "ye rücu hakkı bulunmadığından ..."nin de sorumluluğundan söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, yangın olayında müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kiracı konumundaki davalının kusurlu olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça sunulan ibraname başlıklı mutabakatname ve tazminat makbuzlarında ""nin ödediği bedel miktarınca ibra ve olaydan kaynaklanan tüm haklarından feragat ettiğimizi üçüncü şahıslara karşı olan takip ve dava haklarımızı ödediği tazminat miktarı kadar ..."ne TTK"nın 1301.maddesi gereğince temlik ettiğimizi kabul ve beyan ederiz" hükmünün yer aldığı, buna göre davacının sigortalısına ödediği hasar miktarınca TTK"nın 1301. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu, ibranamede BK hükümlerinden bahsedilmediğinden BK hükümlerine göre yapılmış bir temlikten söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, TTK"nın 1301. maddesinde "sigortacı sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren kimse yerine geçeceği, sigorta ettiren kimsenin vaki zarardan dolayı 3. şahıslara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceği" hükmü düzenlendiğinden anılan hükme göre sigorta şirketinin ödediği zarar nispetince 3. şahıslara karşı rücu davası açma hakkını kazandığı, davalı ... . "sigorta ettiren" olması sebebiyle 3. kişi sayılamayacağı, sigorta poliçesinde "hasarın ... "ne rücu edilemeyeceğine" ilişkin özel şartın da düzenlenmiş olması sebebiyle mülga 6762 sayılı TTK"nın 1301. maddesi ve anılan sözleşme maddesine göre davacının ödediği hasar tazminatını davalı ... "ye rücu etmesinin söz konusu olamayacağı, 1 nolu davalı ... , sigotalı ... ile yaptığı depolama ve dağıtım sözleşmesi ile kira sözleşmesini tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte yangın tarihinden önce ... "ne devretmiş olduğundan bu şirketin taraf sıfatının ortadan kalkması nedeniyle oluşan hasardan sorumluluğuna gidilemeyeceği, davalı ... sigorta ettiren-kiracı ... . ile 1 nolu davalı ... ..."nin sorumluluk sigortacısı olup bu iki şirketin sorumluluğunun doğması halinde sorumluluk sigortacısı olarak zarar göreninin zararını karşılamakla yükümlü bulunduğundan yukarıda açıklanan gerekçeklerle ... .... ve ... .... sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davacının ödediği hasar bedelinin her iki şirketin sorumluluk sigortacısı olan ..."ye rücu edilemeyeceği, davalı ... yangın olayının meydana geldiği deponun maliki olup malikin sorumluluğu ancak yangının meydana gelmesinde kusurlu olması ve kusur oranına bağlı olarak doğacağı, .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşen 2007/150 Esas ve 2012/163 Karar sayılı kararında yangının meydana gelmesinde kiracı ... "nin tam kusurlu kabul edilerek tespit edilen gerçek bina zararının davalı ... "den tahsili ile davacı malik ..."e ödenmesine karar verilmiş olup, kesinleşmiş mahkeme kararının işbu dosya açısından kesin delil niteliği taşıdığı, bu durumda .... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşmiş kararı ile söz konusu yangın olayında davalı malik ..."in kusursuz olduğu kabul edilmiş olduğundan işbu davada da malikin sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava konusu zeyilnameler sigorta bedeli artışı ve oran değişimine ilişkin olup zeyilnamelerde dava konusu endüstriyel yangın sigorta poliçesindeki “sigorta ettirene rücu edilemeyeceğine” dair özel şartı kaldıran bir hüküm olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, endüstriyel yangın sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ..."e ait deponun davacının sigortalısı ... ile davalı ... .... arasında imzalanan depolama ve dağıtım sözleşmesi uyarınca sigortalı ..."ye ait emtiaların depolanması amacıyla davalı ... .... tarafından kiralandığı, daha sonra kira sözleşmesinin kiraya veren davalı ... Ödemir"in de muvafakatı ile davalı ..."ye devredildiği ve dava konusu depoda 05/10/2006 tarihinde çıkan yangında davacı nezdinde sigorta örtüsü altına alınan emtiaların yanarak hasara uğradığı uyuşmalık konusu değildir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davalı ... yönünden bina malikinin sorumluluğuna dayanmıştır. Olay ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun 58. maddesi hükme göre, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurundan dolayı sorumlu olacaktır. Bu sorumluluk, kusur esasına dayanmayan objektif sorumluluk niteliğinde olup, bina veya imal olunan şeydeki bozukluğun veya eksikliğin malikten kaynaklanmasına gerek yoktur. Başka bir anlatımla, malike kusur isnadı gerekli değildir. Ancak, böyle bir davada öncelikle zarar gören davacı, zarar gördüğünü ve bu zararının bina veya yapı eserinin yapılışındaki bozukluk veya bakımında eksikliğinden kaynaklandığını ispat etmesi zorunludur. İspat yükünü yerine getirdiği takdirde kural olarak bina veya imal olunan şeyin malikinin sorumluluğu söz konusu olacaktır. Malik, mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini kanıtlar ise sorumluluktan kurtulabilecektir.
Mahkemece, davalı ... yönünden yapılan değerlendirmede “bina malikinin sorumluluğunun ancak yangının meydana gelmesinde kusurlu olması ve kusur oranına bağlı olarak doğacağı, ....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşen 2007/150 Esas ve 2012/163 Karar sayılı kararında yangının meydana gelmesinde kiracı ... . tam kusurlu kabul edilerek tespit edilen bina zararının davalı ... "den tahsili ile davacı malik ..."e ödenmesine karar verildiği, söz konusu kesinleşmiş mahkeme kararının işbu dava açısından kesin delil niteliği taşıdığı, ....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin kesinleşmiş kararı ile söz konusu yangın olayında davalı malik ..."in kusursuz olduğu kabul edildiğinden işbu davada da malikin sorumluluğuna gidilemeyeceği” gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece kesin hüküm oluşturduğu kabul edilen ve işbu davanın davacısı ..."nin taraf olmadığı,davacısı kiraya veren sıfatıyla ..., davalısı kiracı sıfatıyla ... . olan ....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/150 Esas ve 2012/163 Karar sayılı ilamında ve anılan mahkemece hükme esas alınan 14.10.2011 tarihli bilirkişi raporunda ... yönünden bina malikin sorumluluğu bakımından BK"nun 58. maddesi uyarınca yapılmış bir hukuki değerlendirme bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında mahkemece, davacının davalı ... yönünden mülga 818 sayılı BK"nın 58. maddesine dayalı olarak rucuan tazminat davası açtığı gözetilerek davalı ..."in malik olarak BK’nın 58. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunup bulunmadığının tesbiti ile oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- -Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan ..."den alınarak davacıya verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacı ... davalı ..."e iadesine, 21/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.