2. Hukuk Dairesi 2016/13089 E. , 2016/11965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, manevi tazminat, ziynet alacağı, 17.02.2016 tarihli kararı tavzih ve vekalet ücreti yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, manevi tazminatın miktarı, vekalet ücreti ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplerle ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davalı-davacı kadın dava dilekçesinde düğünde takılan 22 ayar 50 gram set takımı, 22 ayar 20’şer gram 5 adet burma bilezik, 12 gram 1 adet bilezik, 45 gram 14 ayar bir adet bileklik, 2 adet zincir, 1 adet yüzük toplamı 207 gram altın ile bir adet altın saatin aynen iadesine veya 15.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı-davalı erkek yüzük dışındaki ziynet eşyalarını kabul ettiğini aynen iade edeceğini beyan etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrası verilen kararda davacı-davalı erkeğin kabul etmediği yüzüğün iadesine de karar verilmiş, öte yandan iadeyi kabul ettiği, saat konusunda iadesine karar verilmemesi doğru olmamıştır.
3-Mahkemece verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce 02.12.2014 tarihinde esasa ilişkin noktalardan kısmen bozulmuştur. Davacı bozmadan sonra 01.12.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile ziynetlere ilişkin talebini ıslah etmiş, ıslahla talebini arttırmıştır. Islah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. (HMK m. 177/1). Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmak mümkün değildir (04.02.1948 tarihli 10/3 sayılı İçt. Bir. Kararı). Bu husus nazara alınmadan ıslaha geçerlilik tanınarak başlangıçta talep edilen miktarın aşılması suretiyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
4-Davalı-davacı kadının ziynet alacağına ilişkin talebi kabul edildiği ve kendisini vekille temsil ettirdiği halde davacı-davalı erkek yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.
5-Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafın sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir (HMK m. 306/1-2). Davalı kadının tavzih talebi hakkında açıklandığı şekilde usulüne uygun işlem yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken, bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3., 4. ve 5. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.20.06.2016(Pzt.)