1. Hukuk Dairesi 2015/4710 E. , 2017/6431 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, 05/01/2001 tarihinde ölen mirasbırakan ...’ın ilk eşi ...’den doğan çocukları olduklarını, kalan miras konusunda davalı ... tarafından yanıltıldıklarını, davalı ...’ın mirasbırakanlarından yalnızca bir daire kaldığını söyleyerek paylarını satışa ikna etmesi üzerine 17/05/2001 tarihinde miras paylarının devri sözleşmesi düzenlendiğini, davacı ...’nin okuma yazma dahi bilmediğini, murisin ölümünden yıllar sonra murisin kendilerinden mal kaçırmak için taşınmazlarını satış göstererek 3. kişilere devrettiğini, bazılarını da parasını ödeyerek 3. kişiler adına aldığını öğrendiklerini, bu suretle gerçekleşen muvazaalı devirler ve bağışlamaların davalıların lehine olduğunu ileri sürerek, miras payı devir sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle iptaline, murisin gizli bağış şeklinde yaptığı temliklerin iptaline bedeli muris tarafından ödenip 3. kişiler adına tescil edilen taşınmazlar bakımından tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline olmadığı taktirde saklı paylar oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar ..., ..., ..., ... ve ..., zamanaşımı definde bulunmuş, davacıların miras paylarını davalı ...’a sattıklarını, işlemlerin muvazaalı olmadığını, murisin davacıların annesine de bedelini ödemek suretiyle ev aldığını, ayrıca davacı ... adına alınan arsanın da bedelini murisin ödediğini, mirasçılar arasında yapılan miras pay temlikine ilişkin sözleşmelerin geçerli olduğu, belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., 4890 parselde bulunan 6 no’lu bağımsız bölümü 17.02.1992 tarihinde dava dışı ...’dan satış yolu ile aldığını, yüklenici ile yaptığı anlaşma karşılığında başka bir taşınmaz aldığını, bu suretle davaya konu taşınmazın yüklenici aracılığı ile davalılar ... ve ...’a satıldığını, sözkonusu taşınmazın halen davalılar ... ve ... adına kayıtlı olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, taşınmazın bedelinin muris tarafından ödendiği iddiasının doğru olmadığını, tenkis isteği yönünden de 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar ise herhangi bir savunma getirmemiştir.
Mahkemece; iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 15/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.