20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4348 Karar No: 2016/6539 Karar Tarihi: 09.06.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4348 Esas 2016/6539 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/4348 E. , 2016/6539 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Kocaeli Tüketici ve Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve alacak istemine ilişkindir. Kocaeli Tüketici Mahkemesince, 6502 sayılı Kanunun geçici 1. maddesindeki açık düzenlemeye göre 28/05/2014 tarihinden önce açılan davalarda görevli mahkemenin gönderme kararı veren mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, 05/02/2015 tarih ve 170 sayılı HSYK kararı ile Kocaeli adliyesinde tüketici mahkemelerinin faaliyete geçirildiği, Kocaeli Tüketici Mahkemesinin 05/02/2015 tarihinde faaliyete geçerek dosya almaya başladığı, dolayısıyla gönderme kararının verildiği tarih itibariyle Kocaeli Tüketici Mahkemelerinin faaliyete geçtiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bağımsız bölümden 8 pay satın aldığı, müvekkilinin şirketin satın aldığı payların karşılığında 59.000,00.-TL ödeme yaptığını, ancak satın alma aşamasında davalı tarafça sunulan hiçbir vaadin yerine getirilmediğini belirterek sözleşme nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir. Dosya kapsamından, davalının "satıcı" tanımına uyduğu, davacının tüketici olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kocaeli Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.