Esas No: 2021/16471
Karar No: 2022/12146
Karar Tarihi: 22.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/16471 Esas 2022/12146 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların inşaat içerisinden çaldıkları suntaları araçlarına yükledikleri, buna karşılık ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerince takip sonucu suç eşyaları ile birlikte yakalandıkları ve mahkumiyet kararı verildiği anlaşıldı. Ancak hırsızlık suçu nitelikli hırsızlık olarak değerlendirilmediği, teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiği, sanık ...’ın nüfus ve adli sicil kaydı okunmadan savunması alındığı ve sanık ... hakkında iddianamede TCK’nın 58. maddesi uygulanması talep edilmediği için savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesiyle karar bozuldu. Ayrıca 5237 sayılı TCK’nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanunlar açısından ise 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesi, TCK’nın 35. maddesi ve 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kullanılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, sanıkların diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkların şikayetçinin sorumlusu olduğu inşaat içerisinden sunta çaldıklarının anlaşılması karşısında eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 142/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2-Sanıkların inşaat içerisinden çaldıkları suntaları araçlarına yükledikleri buna karşılık ihbar üzerine olay yerine gelen kolluk görevlilerince kesintisiz takip sonucu suç eşyaları ile birlikte yakalandıklarının anlaşılması karşısında sanıklar haklarında TCK’nın 35 .maddesinde düzenlenen teşebbüs hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanık ...’ın nüfus ve adli sicil kaydı okunmaksızın savunmasının alınması suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 209. maddesine aykırı davranılması,
4-Sanık ... hakkında iddianamede TCK’nın 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği, sanığa kovuşturma aşamasında CMK'nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan TCK'nın 58. maddesi uyarınca uygulama yapılarak savunma hakkının kısıtlanması
Kabule göre de ;
5-Hükümlerden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca; ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.'' hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanıkların ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 22/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.