16. Hukuk Dairesi 2015/15170 E. , 2017/7810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 1380 ada 8 parsel sayılı 1.278,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. İtiraz üzerine ... Kadastro Mahkemesi"nin 2010/101 Esas, 2011/1402 Karar sayılı ilamıyla 1380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 259,18 metrekarelik kısmının ifrazı ile 1380 ada 5 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, 1380 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit ve tesciline, 1380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinin aynen bırakılarak 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiştir. Davacı ..., 1380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesine dava açmış, mahkemece, dava açıldığı tarihte taşınmaz Kadastro Mahkemesinde davalı olduğundan görevsizlik nedeniyle dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesinde, ... ve Hazine davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 1380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 1.019,66 metrekare olarak 2/B vasfı ile Hazine adına tapuya tespit ve tesciline, tutanağın beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına, ayrıca tutanağın beyanlar hanesine, "İş bu taşınmaz 9 yıldır Ali oğlu ..."nun fiili kullanımı altındadır." ibaresinin dercine, (Mahkememizin 2010/101 Esas 2011/1402 Karar sayılı dosyasında 8 parsel hakkında verilen hükmün Mahkememizin 2014/199 Esas sayılı hükümde verilen şeklinde anlaşılmasına) karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile eklenen Ek-4 madde uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesine yöneliktir. Sözü edilen yasa maddesinde, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı 1380 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1.019,66 metrekarelik kısmının kullanıcısı olduğunu iddia ettiği ve kullanım kadastro tespit tarihi 2010 yılı olduğu halde mahkemece, tanık beyanlarına göre davacı tarafından taşınmazın satın alındığı ve davacının satın almaya ilişkin belge ibraz ettiğine değer verilerek yazılı şekilde karar verilmişse de dosya kapsamına göre temyize konu taşınmaz bölümünün kadastro tespit tarihinde kim veya kimler tarafından ne suretle kullanıldığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, yansız, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ve fen bilirkişisi aracılığıyla keşif yapılmalı, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibari ile kime ait olduğu ve kim tarafından ne şekilde kullanıldığı, davacının kullanımı bulunup bulunmadığı, davacının kullanımının ne şekilde olduğu, taşınmazın etrafının çit, duvar vs. ile çevrili olup olmadığı, etrafı çevrili ise kim tarafından hangi tarihte yapıldığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.