17. Ceza Dairesi 2015/21560 E. , 2017/16061 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanıkların üzerine atılı suçlamaları kabul etmemesi, tanık ..."ın olaydan yaklaşık 1 ay sonraki fotoğraf teşhis tutanağında, sanık ..."u daha önceden hiç görmediğini, bu nedenle teşhis edemediğini, diğer sanık ..."ın o gün apartmandan çıkan iki şahıstan birine çok benzediğini, ancak aradan geçen zaman nedeniyle kesin budur diyemediğini, dava konusu olmayan ... isimli şahsı da apartmandan çıkan şahıslardan birine benzettiğini ama emin olmadığını söylemesine rağmen, 10.02.2012 tarihli fotoğraf teşhis tutanağında ise bu iki sanığın olay günü apartmandan çıkan şahıslar olduğunu net olarak söyleyebileceğini belirterek çelişkili teşhislerde bulunduğu, beyanlar arasındaki çelişkininde giderilmediği tanığın olay sonrası alınan ilk beyanında, sanıklardan birinin 165 cm, diğerinin ise 165-170 cm boylarında olduğunu belirtmesine rağmen dosyadaki fotoğraflara bakıldığında sanık ..."ın 180 cm"e yakın olduğu, sanık ..."un ise 176-177 cm olduğu anlaşılmakla, tanığın boy eşgalinin de sanıklara uymadığı, tanık ..."ın yargılamada dinlenmediği, sanıkların da başka mahkemelerce dinlendiği, bu şekilde tanık ile sanıkların yargılamada ve hatta soruşturmada hiç yüz-yüze gelmedikleri ve suç tarihinden itibaren geçen süre de nazara alınarak, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair başkaca da bir delilin olmadığının anlaşılması karşısında; savunmalarının aksini ispat edecek şekilde yüklenen suçlardan mahkumiyetlerini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre;
2-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan temel ceza belirlenirken suça konu altınların değeri gözetilerek, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan orantılı şekilde ayrılmak gerekirken, yazılı şekilde alt sınırdan uygulama yapılması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uygulamasına esas alınan Sarıyer 3. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.10.2010 tarih, 2007/251 Esas ve 2007/188 Karar sayılı ilamında birden fazla mahkumiyet hükmünün bulunduğu anlaşılmakla, en ağırının TCK 58. maddesinin uygulanmasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “eşit” alınmasına karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, sanıklar hakkında 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 18.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.