Resmibelgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23928 Esas 2014/9764 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/23928
Karar No: 2014/9764
Karar Tarihi: 20.05.2014

Resmibelgede sahtecilik ve dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/23928 Esas 2014/9764 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz itirazları incelenerek, zincirleme suç hükmünün oluşmadığı ve dolayısıyla fazla ceza belirlendiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu husus, düzeltilerek hüküm onanmıştır. Ayrıca, dolandırıcılık suçuyla ilgili dava zamanaşımının gerçekleştiği tespit edilmiş ve bu suçtan sanık hakkındaki kamu davası düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 sayılı TCK'nun 43. ve 204/1. maddeleri, 765 sayılı TCK'nun 80. maddesi, 647 sayılı Yasa'nın 4 ve 6. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 50 ve 51. maddeleri, 5252 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi, 765 sayılı TCK'nun 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nun 223/8. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2012/23928 E.  ,  2014/9764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmibelgede sahtecilik ve dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
    5237 sayılı TCK.nun 43. maddesindeki zincirleme suç hükmü, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda....” denilmek suretiyle 765 sayılı TCK.nun 80. maddesinden farklı düzenlenmiş olup, sanık tarafından farklı tarihlerde düzenlendiği saptanamayan suça konu üç adet sahte çekin ciro edilerek aynı anda katılana verildiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı, bu nedenle 5237 sayılı TCK.nun 204/1. maddesinin lehe olacağı gözetilmeden, 765 sayılı TCK.nun 80. maddesindeki artırım oranının az olması nedeniyle lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde uygulama yapılarak fazla ceza belirlenmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Yasa’nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, “765 sayılı Yasa’nın 342/1, 80 ve 59. maddelerinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkartılarak yerlerine”, mahkemenin kabul ve gerekçelerine göre “5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, cezasının 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilip sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soy üzerindeki haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına”, 647 sayılı Yasa’nın 4 ve 6. maddesi ibareleri çıkartılarak yerlerine "5237 sayılı TCK’nun 50 ve 51. maddeleri” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

    2

    II- Sanık hakkında "dolandırıcılık" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen "dolandırıcılık" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8. maddeleri uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.