MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 293 ada 1 parsel sayılı (1264 ada 1 parsel) taşınmazın krokisinde (İ) harfi ile gösterilen 773,94 metrekarelik bölümünün kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1965 tarihinden itibaren ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın (İ) harfli bölümü içinde kalan 205 metrekarelik bölümün kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, temyiz yetkisi olmayan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemiştir. Davacı; ..."a vekaleten ... tarafından açılmış olup davada ..., kendisini vekille temsil ettirmiştir. Yargılama sırasında davacı vekili davacının dava dilekçesi ile eşi ...’a tevkil yetkisi vermek isterken sehven dava açmak için vekaletname düzenlendiğini belirtmiştir. Karar başlığında ... davacı olarak gösterildiğinden, hüküm davacı olarak ..."a ve ilişkili kişi olarak da ...’ın vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı ...’ın vekili ... tarafından 19.06.2015 tarihinde mahkemeye verilen dilekçe ile hükümde davacının isminin geçmediği belirtilip kararın tavzih yoluyla düzeltilmesi talep edilmiş; mahkemesince talep hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Hüküm davada taraf olmayan ... tarafından 15.07.2015 tarihinde temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK"nın, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin de kararda yer alması gerektiği düzenlenmiş olup "ilişkili kişi", madde kapsamına alınmamıştır. Davacı olarak karar başlığında ... gösterilmesi ve davacı vekiline ilişkili kişi olarak tebliğ edilmesi 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesine aykırı olduğundan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,13.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi