Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/13265
Karar No: 2019/5455
Karar Tarihi: 11.03.2019

5187 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/13265 Esas 2019/5455 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2016/13265 E.  ,  2019/5455 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5187 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-) 5187 sayılı Kanun"un "Düzeltme ve cevap" başlıklı 14. maddesi; "...Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.
    Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar.
    Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir.
    Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hâkim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlar..."
    "Tebligat" başlıklı 29. maddesi;
    "Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır." hükümlerini,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası" başlıklı 17. maddesi;
    "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır."
    7201 sayılı Kanunun “Belli bir yerde veya evde meslek ve sanat icrası” başlıklı 17. maddesi; “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır ”,
    “Muhatabın muvakkaten başka yere gitmesi” başlıklı 20. maddesi; “13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. (Değişik son cümle: 19.3.2003 - 4829/4 md.) Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır” biçiminde düzenlenmiştir.
    25.01.2012 tarihinde 28184 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin “Meslek ve sanat erbabına tebligat” başlıklı 26. maddesi;
    “(1) Belirli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenlere, o yerde de tebligat yapılabilir.
    (2) Muhatabın iş yerinde bulunmaması halinde tebliğ, aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
    Aynı Yönetmeliğin “Muhatabın geçici olarak başka yere gitmesi” başlıklı 29. maddesi;
    “(1) 21, 22, 23, 25, 26 ve 27 nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.
    (2) Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır” hükümlerini amirdir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2018 tarihli, 2016/19-1119 esas 2018/105 karar sayılı kararında özetle;
    "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir.
    Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir. (Kayıhan İçel, s.
    221) Dolayısıyla tebligatın sorumlu müdüre yapılması kural olmakla birlikte, muhataba ulaşılamadığı hallerde 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilen kişilere de tebligat yapılabileceği kabul edilmelidir.
    Öte yandan, tebligatın tüzel kişi yerine gerçek kişi olan sorumlu müdür muhatap alınarak düzenleneceği, sorumlu müdürün görevinin niteliği gereği “belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra eden kişi” konumunda bulunduğu ve aynı Kanunun 29. maddesinde belirtilen adresin aynı zamanda sorumlu müdürün iş yeri adresi olduğu da dikkate alındığında, sorumlu müdüre 7201 sayılı Kanunun 17 ve 20. maddelerine uygun olarak tebligat yapılması gerektiği sonucuna varılmalıdır.
    7201 sayılı Kanun ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin anılan hükümleri dikkate alındığında, muhatabın iş yerinde meslek ya da sanat icra eden bir kişi olması durumunda da, diğer tebligat usullerinde olduğu gibi, tebligatın öncelikle bizzat muhataba yapılmaya çalışılması gerekmektedir. Muhatap aranmadan tebligatın doğrudan doğruya memur veya müstahdeme yapılması usule aykırı olacaktır. Muhatabın tebliğ saatlerinde iş yerinde geçici olarak bulunmaması nedeniyle kendisine ulaşılamadığı durumlarda ise; muhatabın aynı yerde sürekli olarak çalışan memur veya müstahdemlerinden birine tebligat yapılmalıdır.
    Muhatap yerine daimi memur ya da müstahdemlerinden birine tebligat yapılması durumunda ise; 7201 sayılı Kanunun 20 ve Yönetmeliğin 29. maddelerindeki açık düzenlemeler karşısında, tebligatın muhatap yerine bu kişilere yapılmasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliği tebliğ mazbatasında belirtilmelidir. (...... Tebligat Hukuku, Değiştirilmiş Dördüncü Baskı, Yetkin Yayınları, Ankara 2005, s. 471, 488, 490) Dolayısıyla muhatabın tebliğ saatinde iş yerinde geçici olarak bulunmadığına ve bu nedenle muhatap yerine sürekli çalışan memur ya da müstahdemine tebligat yapıldığına ilişkin tebligat mazbatasında açıklamada bulunulmaması durumunda da tebligatın usulüne aykırı olduğu kabul edilmelidir..." şeklinde sorumlu müdüre yapılacak tebligat işleminin taşıması gereken temel esaslar belirtilmiştir.
    Yukarıda yer alan mevzuat, emsal kararlar ve dosyada mevcut deliller ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Düzeltme ve cevap metni yayımlanması talebiyle başvuranların itirazı üzerine, karar vermeye yetkili en son merci İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.03.2014 tarihli, 2014/221 D. İş. Sayılı itirazın kabulüyle düzeltme ve cevabın yayımlanmasına dair kararın, muhatap sorumlu müdür ..."e çıkartıldığı, ancak 03.04.2014 tarihli tebliğ mazbatası üzerinde aynen "...Yazılı adreste muhatap"ın sekreteri ......... imzasına tebliğ edildi" ibaresinin yazılı olduğu, muhatap sorumlu müdürün işyerinde görevinin devam edip etmediği, mesai saatinde geçici mi yoksa daimi olarak mı işyerinde bulunmadığı, tebligatı alan adı geçen kişinin sorumlu müdürün mü yoksa gazete sahibinin mi yoksa tüzel kişinin mi çalışanı olduğu hususunda hiçbir açıklamaya yer verilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, bu nedenle sanıkların cezalandırılmaları için, usulüne uygun olarak kesinleşmiş bir mahkeme kararının yine usulüne uygun şekilde sanıklara tebliğ edilmediği görülmekle sanıkların beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    2-) Düzeltme ve cevap metni yayımlanması yönünde kesinleşen mahkeme kararının, 03.04.2014 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi halinde 5187 sayılı Kanun"un 14. maddesine göre tebliğden sonraki üç gün içinde (04,05,06.04.2014 tarihlerinde) sanıkların düzeltme ve cevap metnini yayımlayabilecekleri, suçun tamamlandığı anın 07.04.2014 günü olması karşısında, suç tarihinin 07.04.2014 olması gerekirken gerekçeli kararda 06.04.2014 olarak yazılması,
    Kabule göre ise;
    Mahkemece, sanıkların suçtan zarar gördüğü iddia edilen tüzel kişiler hakkında, çalıştıkları aynı gazetede 31.01.2014 ve 04.02.2014 tarihinde yaptıkları haberler nedeniyle farklı tarihlerde verilen iki farklı düzeltme ve cevap yazısı yayımlanmasına dair kesinleşmiş mahkeme
    kararına uymadıkları iddiasıyla aynı mahkemede açılan 2014/253 esas ve 2014/261 esas sayılı dava dosyalarının da bulunması karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nun 43/1. maddesinin ve mağdurların birden fazla olduğu gözetilerek 43/2. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
    Kanuna aykırı ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine 11/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi