8. Ceza Dairesi Esas No: 2015/3041 Karar No: 2016/166 Karar Tarihi: 12.01.2016
Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2015/3041 Esas 2016/166 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan açılan kamu davasında sanığın beraatına karar veren mahkeme kararının Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine bozma kararı verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkı olmayan yere tecavüz suçu için uygulanacak olan TCK'nın 154/2. maddesinin uygulanamayacağını, bu suç için TCK'nın 184. maddesi veya 3091 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanabileceğini belirterek Dairenin kararını itiraz etti. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık lehine yapılan başvurudan sanık rızası alınmadan vazgeçilemeyeceği ve bu bilgi veya belge dosya kapsamında olmadığı için Dairenin dosyayı mahalline göndermesi gerektiği yönündeki kararına katılmadığını belirtti. Kanun maddeleri: TCK'nın 154/2-1, 184; CMK'nun 266.
8. Ceza Dairesi 2015/3041 E. , 2016/166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 08.12.2015 gün ve 8-2014/62356 sayılı yazısıyla itirazından vazgeçilmiş olması nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (İADESİNE), 12.01.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi. KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık hakkında, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan 5237 sayılı TCK.nun 154/2-1. maddesinden açılan kamu davasında, Mahkemece yapılan yargılama sonucu beraate ilişkin kararın Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine, 8. Ceza Dairesinin bozma kararı verdiği, bu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CMK.nun 308. maddesine dayanarak, “6360 sayılı Yasa uyarınca TCK.nun 154/2. maddesi gereğince uygulama yapılması olanağı kalmamış, bu eylemler hakkında koşulların varlığı halinde TCK.nun 184. maddesi veya 3091 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması mümkün olup bu hususların mahallinde değerlendirilmesi” gerekçesiyle
Dairenin bozma kararı kaldırılarak mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmesi gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2015 tarihli yazısı ile itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle dosyanın görüşülmeden mahalline gönderilmek üzere iadesi talep edilmesi üzerine, Dairenin 12.01.2016 tarihli kararıyla da itiraz hakkında karar verilmeksizin dosyanın mahalline iadesi yönündeki sayın çoğunluğun kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun altıncı kitap birinci kısım kanun yolları-genel hükümler başlığı altında yer alan 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinde “Ancak, Cumhuriyet Savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez.” hükmünü getirmiştir. Bu hüküm olağanüstü kanun yolu olan CMK.nun 308. maddesi için de geçerli olup, dosya kapsamından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık lehine yaptığı itirazdan sanığın rızasını alarak vazgeçtiğine ilişkin bir bilgi ya da belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. CMK.nun 266. maddesinin 1. fıkrası 2. cümlesinin amir hükmü karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bu eksiklik giderildikten sonra vazgeçme konusunda karar verilmek üzere dosyanın Daireye iadesi yönünde karar verilmesi yerine, usul ve yasaya aykırı olarak itirazdan vazgeçilmesi nedeniyle itiraz hakkında karar verilmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dosyanın iadesine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum.12.01.2016