14. Hukuk Dairesi 2015/4256 E. , 2015/3741 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.10.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine, Dairemizin 10.03.2014 günlü ve 2013/3759 Esas 2013/5554 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, İİK"nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne, 102 ada 166, 168, 170, 172, 173, 176, 177, 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinden davalıların payı oranında % 11,38 (binde 11,38) harç tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Dairemizin 10.03.2014 günlü ve 2013/3759 Esas, 2013/5554 Karar sayılı bozma ilamından sonra yürürlüğe giren 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
Somut uyuşmazlıkta 102 ada 166, 168, 170, 172, 173, 176, 177, 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazlarda borçlu (davalı) "... oğlu ..." 3/32 paydaş durumundadır. Yukarıda bahsedilen yasal değişiklikle alacaklı (davacı) tarafından borçlu "... oğlu ..."ın haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden alacaklının (davacı) İİK"nın 121. maddesi gereğince yetki alarak 102 ada 166, 168, 170, 172, 173, 176, 177, 199 ve 200 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, karın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.