Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/922
Karar No: 2019/5451
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/922 Esas 2019/5451 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/922 E.  ,  2019/5451 K.

    "İçtihat Metni"



    Güneş Gazetesinin 17/12/2017 tarihli sayısının 1. ve 10. sayfalarında yayınlanan, "Kontrollü esaret", "Al sana tiyatro" ve "Fetö"cü hainlerle kol kola" başlığı ile yayımlanan haber nedeniyle ilgilisi ... vekilinin cevap ve düzeltme isteminin kabulü ile tekzip yazısının yayımlanmasına dair Ardahan Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/02/2018 tarihli ve 2018/270 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Kars Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/1401 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 11.01.2019 gün ve 10550 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ve ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/01/2019 gün ve KYB. 2019/5049 sayılı ihbarnamesi dairemize gönderilmekle okundu.
    Anılan ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1- 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 14. maddesinde yer alan, "Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır.
    Düzeltme ve cevapta, buna neden olan eser belirtilir. Düzeltme ve cevap, ilgili yazıdan uzun olamaz. Düzeltme ve cevaba neden olan eserin yirmi satırdan az yazı veya resim veya karikatür olması hallerinde düzeltme ve cevap otuz satırı geçemez.
    Süreli yayının birden fazla yerde basılması halinde, düzeltme ve cevap yazısı, düzeltme ve cevap hakkının kullanılmasına sebebiyet veren eserin yayımlandığı bütün baskılarda yayımlanır.
    Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden kişi, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar.
    Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir." şeklindeki düzenleme karşısında,
    Somut olayda, tekzibe konu haberin 17/12/2017 tarihinde Güneş Gazetesinde yayımlanmasını müteakip, tekzip içeren ihtarnamenin ilgilisi tarafından, anılan gazetenin tekzip metnini yayımlamakla yükümlü, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ......"e gönderilmesi gerekirken,......Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş., Genel Yayın Yönetmeni ...... ve Yazı İşleri Müdürü ......"a gönderilmesi karşısında, söz konusu ihtarnamenin 5187 sayılı Kanun"a uygun olarak gönderilmediği,
    2- Ardahan Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 26/02/2018 tarihli kararın, 5187 sayılı Kanun"a göre tekzip metnini yayımlamakla yükümlü, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ...... taraf gösterilmek suretiyle, anılan müdürün aleyhine verilmesi gerekirken, söz konusu kararın yasal herhangi bir sorumlulukları olmayan Genel Yayın Yönetmeni ...... ve Yazı İşleri Müdürü ...... taraf gösterilmek suretiyle, bahsedilen kişiler aleyhlerine verildiği, Ardahan Sulh Ceza Hâkimliğince verilen kararın 5187 sayılı Kanun"a göre uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı,
    3- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13/02/2007 tarihli ve 2007/7-28 esas, 2007/34 sayılı kararında yer alan, “Demokratik toplumlar, temel hak ve özgürlüklere dayanan toplumlardır. Bu tür toplumlarda Devletin görevi, temel hak ve özgürlükleri korumak ve geliştirmektir. Temel hak ve özgürlükler arasında düşünce ve kanaati açıklama özgürlüğünün önemli bir yeri bulunmaktadır. Bu özgürlüğün kullanılabilmesinin en önemli yollarından birisi de basındır. Geneli ilgilendiren ya da ilgilendirmesi gereken tüm olaylar hakkında, halkı objektif ve gerçekleri yansıtacak biçimde aydınlatmak, çeşitli sorunlar üzerinde kamuoyunu düşünmeye çağıracak tarzda tartışmalar açmak, onu toplumsal ve siyasal oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak, yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemlerle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığı toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirmek durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım haklar da tanınmıştır. Bunlar; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarıdır. Temelini Anayasa’nın 28. vd. maddelerinden alan ve 5187 sayılı Basın Yasasının 3. maddesinde düzenlenen bu haklar, basın yoluyla işlenen suçlarda, hukuka uygunluk nedenlerini oluşturur. Bilgiyi yayma, eleştirme ve yorumlama haklarının kabulü için, açıklama, eleştiri veya değer yargısı biçimindeki bilginin gerçek ve güncel olması, açıklanmasında kamunun ilgi ve yararının bulunması, açıklanış şekli ile konusu arasında düşünsel bir bağ bulunması, açıklamada “küçültücü” sözlerin kullanılmaması gerekir. … Yargılama konusu haber ve yorum metnindeki eleştiri ve değer yargılarının bir kısmı sert ve çarpıcı bir üslupla dile getirilmiştir. Yerleşmiş yargısal kararlarda da vurgulandığı üzere esasen, eleştirinin sert bir üslûpla gerçekleştirilmesi, kaba olması ve nezaket sınırlarını aşması, eleştirenin amacına, psikolojisine, eğitim ve kültür düzeyine bağlı bir olgudur. Ancak kabul edilmelidir ki, basın özgürlüğü, belli ölçülerde abartmayı, hatta kışkırtmaya başvurmayı da içerir. Gazetecilerin yazılarında kullandıkları deyimler “polemik” niteliğinde olsa da, nesnel bir açıklamayla desteklendiğinde, bu ifadeler asılsız kişisel saldırı olarak görülemez.” şeklindeki açıklamalar dikkate alındığında, somut olayda Güneş Gazetesinin 17/12/2017 tarihli sayısının 1. ve 10. sayfalarında yayınlanan, "Kontrollü esaret", "Al sana tiyatro" ve "Fetö"cü hainlerle kol kola" başlığı ile yayımlanan haberin basın özgürlüğü kapsamında kaldığı nazara alındığında,
    İtirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    A-) Kanun yararına bozma isteminin 1- ve 2- numaralı gerekçeleri yönünden yapılan incelemede;
    5187 sayılı Basın Kanunu"nun "Düzeltme ve cevap" başlıklı 14. maddesi;
    "Süreli yayınlarda kişilerin şeref ve haysiyetini ihlâl edici veya kişilerle ilgili gerçeğe aykırı yayım yapılması halinde, bundan zarar gören kişinin yayım tarihinden itibaren iki ay içinde göndereceği suç unsuru içermeyen, üçüncü kişilerin hukuken korunan menfaatlerine aykırı olmayan düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, günlük süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç üç gün içinde, diğer süreli yayınlarda yazıyı aldığı tarihten itibaren üç günden sonraki ilk nüshada, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır...
    ...Düzeltme ve cevabın birinci fıkrada belirlenen süreler içinde yayımlanmaması halinde yayım için tanınan sürenin bitiminden itibaren, birinci fıkra hükümlerine aykırı şekilde yayımlanması halinde ise yayım tarihinden itibaren onbeş gün içinde cevap ve düzeltme talep eden
    kişi, bulunduğu yer sulh ceza hâkiminden yayımın yapılmasına veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu istemi üç gün içerisinde, duruşma yapmaksızın, karara bağlar.
    Sulh ceza hâkiminin kararına karşı acele itiraz yoluna gidilebilir. Yetkili makam üç gün içinde itirazı inceleyerek karar verir. Yetkili makamın kararı kesindir.
    Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına hâkim tarafından karar verilmesi halinde, birinci fıkradaki süreler, sulh ceza hâkiminin kararına itiraz edilmemişse kararın kesinleştiği tarihten, itiraz edilmişse yetkili makamın kararının tebliği tarihinden itibaren başlar..."
    "Düzeltme ve cevabın yayımlanmaması" başlıklı 18/1. maddesi;
    "Düzeltme ve cevabın yayımlanmasına ilişkin kesinleşmiş hâkim kararlarına uymayan sorumlu müdür ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili onmilyar liradan yüzellimilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Ağır para cezası, bölgesel süreli yayınlarda yirmimilyar liradan, yaygın süreli yayınlarda ellimilyar liradan az olamaz..."
    "Tebligat" başlıklı 29. maddesi;
    "Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır." hükümlerini amirdir.
    Yukarıda yer alan düzenlemelere göre; aleyhine yayım yapıldığı iddiasıyla düzeltme ve cevap talep eden ve mahkemeye başvuracak olan kişinin, buna konu düzeltme ve cevap yazısını, Kanun"un 14. maddesinde belirtilen her aşamada ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nda öngörülen usulde muhatap olarak sorumlu müdüre yapması gerekeceği değerlendirilmektedir.
    Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2018 tarihli, 2014/70 E., 2014/70 K. Sayılı kararında;
    "...5187 sayılı Kanunun "Tebligat” başlıklı 29. maddesindeki “Süreli yayının yönetim yeri, tebligat işlemleri yönünden, yayın sahibinin ve temsilcisinin, görevi devam ettiği sürece sorumlu müdürün yerleşim yeri sayılır” şeklindeki düzenleme uyarınca düzeltme ve cevap yazısına ilişkin tebligatın, ilgili gazetenin künyesinde belirtilen adreste tebliğ edilmek üzere gönderilmesi gerekmektedir.
    Sorumlu müdüre yüklenen yükümlülük ve cezai sorumluluk gereği düzeltme ve cevap yazısının sorumlu müdüre tebliğ edilmesi gerektiği açıktır. Bununla birlikte, 5187 sayılı Kanunda tebligatın bizzat sorumlu müdüre yapılması gerektiğine, kendisine ulaşılamadığı takdirde başka bir kişiye tebligat yapılamayacağına dair bir hüküm bulunmamakta olup öğretide de tebliğ evrakının sorumlu müdür adına olacak şekilde hazırlanması yeterli görülmektedir. (Kayıhan İçel, s. 221) Dolayısıyla tebligatın sorumlu müdüre yapılması kural olmakla birlikte, muhataba ulaşılamadığı hallerde 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilen kişilere de tebligat yapılabileceği kabul edilmelidir..." şeklinde sorumlu müdüre yapılacak tebligat işleminin taşıması gereken temel esaslar da belirtilmiştir.
    Uyuşmazlığa konu somut olayda; haberin yapıldığı gazete nüshasında yer alan künyede sorumlu müdür olarak ...... isminin açıkça yazılı olmasına rağmen, hakkında haber yapılan ve başvuran siyasetçinin vekili tarafından gönderilen ihtarnamede, aynı gazetenin genel yayın yönetmeninin ve yazı işleri müdürünün muhatap olarak yazıldığı ve dolayısıyla tebligatın bu kişilerin daimi çalışanlarına yapıldığı, 14. maddede yazılı süre içinde metnin yayımlanmaması üzerine mahkeme aşamasında muhatap olarak aynı kişilerin alındığı, mahkemenin kararında yine sorumlu müdürün bulunmadığı ve kesinleşen mahkeme kararının sorumlu müdür dışındaki kişilere yapıldığı anlaşılmakla,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği 1- ve 2- numaralı gerekçeler yönünden yerinde görüldüğünden, Kars Sulh Ceza Hâkimliğinin 29/06/2018 tarihli ve 2018/1401 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nun 309/4. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yukarıda yazılı bozma nedenine göre; Ardahan Sulh Ceza Hâkimliğinin 26/02/2018 tarihli ve 2018/270 değişik iş sayılı kararıyla yayımlanmasına verilen DÜZELTME VE CEVAP METNİNİN YAYIMLANMAMASINA,
    B-) Kanun yararına bozma isteminin 3- numaralı gerekçesi yönünden yapılan incelemede ise;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebi 1 ve 2 numaralı gerekçeler yönünden yerinde görüldüğü ve adı geçen kesinleşmiş kararın BOZULMASINA ve usulsüz şekilde yayımlanmasına karar verilen düzeltme ve cevap metninin YAYIMLANMAMASINA karar verildiğinden, 3- numaralı gerekçe yönünden bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 11/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi