18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/24473 Karar No: 2017/5525 Karar Tarihi: 10.05.2017
Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/24473 Esas 2017/5525 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/24473 E. , 2017/5525 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Temyiz istemi ile birlikte ileri sürülen eski hale getirme talebine ilişkin şartların oluşup oluşmadığının değerlendirerek kabulüne ya da reddine dair karar verme yetkisi Yargıtay ilgili ceza dairesine ait olduğundan, mahkemece verilen eski hale getirmenin talebinin reddine dair 10/02/2014 günlü ek kararın hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu, sanığa mernis adresi üzerinden yapılan tebliğde kullanılan adresin sanığın mahkemeye bildirdiği adres ile aynı olduğu ve bu itibarla, sanığın mernis adresinin ilgi tutulduğu tebligat usulünden önce gelmek üzere ve bu adresin sanığın mahkemeye bildirdiği adres olması nedeniyle Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesindeki usullere göre kararın tebliği yoluna gidilmesi ve mümkün olmaması halinde de öncelikle Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesinde belirtilen şekilde kararın tebliği yoluna gidilmesi gerektiği gözetilmeden doğrudan aynı kanun maddesinin ikinci fıkrası uyarınca tebliğde bulunulmasının usulsüz olduğu ve bu itibarla sanığın 10/02/2014 tarihli temyizinin süresinde olduğunun kabülüyle yapılan incelemede; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen fuhuş eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Sanığın, mağdura birden çok kişiyle fuhuş yaptırmasına karşın, TCK"nın 43/1. maddesi gereğince cezasından artırıma gidilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca; TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılarak, hüküm fıkrasına “sanık hakkında TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a, d, e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması” cümlesinin eklenmesi suretiyle HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.