Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12825
Karar No: 2014/12542
Karar Tarihi: 25.09.2014

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12825 Esas 2014/12542 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12825 E.  ,  2014/12542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ANKARA 22.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ: 31/10/2013
    NUMARASI: 2011/515-2013/457

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacılar vekili dilekçesinde 29/10/2010 tarihinde davacıların 13 yaşındaki oğlu H. İ. K."nın ölümüne, davalının yürüttüğü çalışma sırasında sarkan elektrik telleri ile ilgili tedbir alınmaması ile sebebiyet verdiği hususu göz önüne alınarak davacıların oğullarının kaybı nedeni ile duydukları üzüntü karşılığı davalı A.. K.. için 40.000,00 TL, R. A. için 60.000,00 TL manevi tazminat ile her iki davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL destek yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderleri için 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunduğu, davacı vekilinin 27/05/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı A.. K.. için 1.000,00 TL olan talebin 7.297,82 TL ıslahı ile 8.297,82 TL olarak anne R.. K.. için 1.000,00 TL olan talebin 12.822,64 TL ıslahı ile 13.822,64 TL olmak üzere toplam 22.120,46 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile dava dilekçesindeki manevi tazminat ve cenaze ve defin masraflarının tahsiline karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
    Davalı vekili; davacıların oğlu H. İ.K."nın ölümüne sebebiyet veren olayda davalı şirketin hiçbir kusurunu bulunmadığını, Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği hükümleri gereğince deplase işleminin masraflarının Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanması gerektiğini, davacıların anne baba olarak henüz 13 yaşındaki müteveffayı koruyup gözetmeyerek olaya sebebiyet verdiklerinin kabulü gerektiğini belirterek, fahiş tazminat talebinin kabul edilemeyeceğini cenaze giderlerinin SGK tarafından karşılanmış olabileceği hususunun araştırılması gerektiğini, davalı şirketin mali mesuliyet sigortası bulunduğunu belirterek davanın sigorta şirketi ve Büyükşehir Belediyesi"ne ihbarı ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
    Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davacıların dava ve ıslah dilekçesindeki maddi tazminat telepleri ile cenaze ve defin giderleri yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile; her bir davacı yönünden ayrı ayrı 10.000 TL manevi tazminata hükmolunmuş; sözkonusu karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Uyuşmazlık Ölüm nedeniyle ölenin anne babası tarafından açılan destekden yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir .Davalı kurumun asli kusuru nedeniyle; davacıların 13 yaşındaki oğulları elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmiştir.
    Manevi tazminat, haksız bir eylemin yarattığı üzüntünün, duyulan elem ve acıların giderilmesini amaçlayan ödemedir. Manevi zarar; mal varlığına dokunmayan; yaşam, sağlık gibi mal varlığı harici varlıklarda meydana gelen azalma olup, bu zarar manevi tazminatla giderilmeye veya azaltılmaya çalışılır.
    6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun md. 1 uyarınca: Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır.
    Bu itibarla somut olayda 818 Sayılı Borçlar Kanunu tatbik imkanı bulur.
    818 Sayılı BK.nun 47.maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Dava konusu olayda, manevi tazminat yönünden; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, olayın niteliği, vehameti davacılar üzerinde oluşturduğu elem ve ızdırabın fazla olması, günün ekonomik koşulları nazara alındığında manevi tazminat miktarı az olarak tayin olunduğu açıktır.
    Zira, manevi tazminat isteminin temelinde davalıların haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları zarar, zarar ile fiil arasında illiyet bağı, fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir.
    Öte yandan, 818 sayılı Borçlar Kanununun 47.maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği 22.06.196 6 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda taktir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat, bozulan ruh huzurunun, duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabın kısmen ve imkan nisbetinde iadesini amaçladığından hâkim, MK"nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafete göre takdir hakkını kullanarak, manevi tazminat miktarını tesbit etmelidir.
    Hakim belirlemeyi yaparken somut olayın özelliğini, zarar görenin ekonomik ve sosyal durumunu, paranın alım gücünü, maluliyet oranını, beden gücü kaybı nedeniyle duyulan ve ileride duyulacak elem ve ızdırabı gözetmelidir (Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 gün 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 gün 2004/13-291-370 sayılı kararları)
    İşte bu nedenlerledir ki, davacılar yararına hükmolunan manevi tazminatlar az olup, taktir olunacak manevi tazminatın uygun oranda ve daha yüksek şekilde tayin ve taktiri gerekecektir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi