17. Hukuk Dairesi 2016/807 E. , 2018/10717 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; müvekkillerinin murisi ... "ın davalı ... şirketinde sigortalı bulunan ... plaka sayılı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, davalı ... şirketine müracaat ettiklerini ve tanzim edilen hasar dosyası üzerinden taraflarına 119.348,22 TL ödeme yapıldığını, sigorta şirketinin hesapladığı miktarı ile taraflara ödenmesi gerekli miktarın arasındaki farkın oldukça fahiş olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair haklarının da saklı kalması kaydıyla 49.151,16 TL tazminatın sigorta şirketine müracaat tarihinden itibaren yürütülecek faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun
kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ... şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, mahkemece davalı ... şirketinin sorumlu olacağının kabulü gerekir. H.G.K. 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas 411 karar, H.G.K. 22.2.2012 gün ... esas 2012/92 sayılı kararları da bu yöndedir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve somut olaya uygun düşmemektedir. Somut olayda, davacı desteği motorsiklet sürücüsü olup desteğin kusuru davacıya yansıtılamaz. Desteğin kusuru bulunması ve davalı ... ödemesi nedeniyle davacı alacağının olmadığı sonucuna varmak isabetli değildir. Diğer yandan kaza tarihi 25.8.2005 olup davacı dava dilekçesinde kartonpiyer ustası olduğunu ve aylık kazancının 1.500,00 TL olduğunu beyan etmiş, bilirkişi murisin SGK kayıtları ve başkaca bir belge olmadığından bahisle asgari ücret üzerinden hesaplama aldığını beyan etmiştir. Mahkemece ise bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece davacının kaza tarihi itibariyle SGK kayıtları ve ücret belgeleri getirtilerek belirlenecek gerçek gelirine göre ve destek kusuru nazara alınmadan zararın belirlenmesi ve ödemenin güncellenerek düşülmesi ve tazminatın belirlenmesi (kazanılmış haklar da gözetilerek) gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Gerekçeli karar başlığında davacı çocuklar Übeytullah, ...,... "ın adlarının yazılmaması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 14.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.