13. Ceza Dairesi 2016/108 E. , 2016/2540 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ... ve ...’in yargılama aşamasındaki tutarlı beyanları ile suç eşyasının saklandığı evin sahibinin eşyaları getirenler arasında sanık ...’ün de bulunduğunu belirtmesi karşısında sanık ... hakkında bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
I-Sanıklar ... ve ... hakkında mala zarar vermek suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanık ...’nin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık, sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar vermek suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
2-Sanıklar ... ile ...’in çaldıkları bir kısım bilgisayarları sakladıkları yeri söylemeleri ve bu malzemelerin iade edilmesi karşısında müştekiye yapılan kısmi iade nedeniyle sanıkların cezalarından indirim yapılmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre sanıklar hakkında TCK’nun 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
4- Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay CGK"nın 05.03.2013 günlü, 2012/1-1560 esas ve 2013/81 karar sayılı ve aynı günlü 2013/8-131 esas ve 2013/75 karar sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere, temyiz incelemesinden önce sanığın ölmesi hâlinde, müsadereye tâbi eşya olsa bile 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca, hükmün bozulmasıyla yetinilmesi, müteakip işlemlerin ise; mahkemesince yapılması gerektiğinden;
UYAP"tan alınan nüfus kaydına göre, sanık ...’in 24.09.2013 tarihinde öldüğünün belirtilmiş olması karşısında 5271 sayılı CMK"nın 223/8 ve TCK"nın 64/1. maddeleri uyarınca sanığın öldüğünün anlaşılması hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunlululuk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii, sanık ... müdafii ile sanık ...’nin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.