16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3114 Karar No: 2017/7782 Karar Tarihi: 10.11.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3114 Esas 2017/7782 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/3114 E. , 2017/7782 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 146 ada 1, 2, 3 ve 133 ada 16 parsel sayılı 133.05, 157.87, 253.36 ve 188.88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve kullanıcısı tespit edilemediğinden Hazine adına tespit edildiği şerhi yazılarak arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 146 ada 1 sayılı parselde ..., 146 ada 3 sayılı parselde ..., 133 ada 16 sayılı parselde ... lehine hükmen zilyetlik şerhi verilmiştir. Davacı ..., taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının beyanlar hanesine, 2002 yılından bu yana davacı ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu ile oluşan tapu kaydının beyanlar hanesinin düzeltilmesine ilişkindir. Kural olarak bu davalar, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiye karşı açılır. Davanın niteliği gereği husumetin taşınmazın maliki olan Hazineye ve beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki; davacı, yalnızca taşınmazın maliki olan Hazineyi hasım göstererek dava açmış olduğu halde Mahkemece, 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ..., 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazda ..., 133 ada 16 parsel sayılı taşınmazda ise ... lehine hükmen zilyetlik şerhi verildiği halde adı geçenlerin davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilmemiştir. Hal böyle olunca taraf teşkilinin dava şartı olması nedeniyle davacıya davasını şerh sahipleri ..., ... ve ...’a da yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, şerh sahipleri davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilip, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlandığı takdirde tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 10.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.