Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2037 Esas 2017/6388 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2037
Karar No: 2017/6388

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2037 Esas 2017/6388 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/2037 E.  ,  2017/6388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar, muris ..."nin 04.07.2010 tarihinde öldüğünü, 196 ada 28 parseldeki 1/2 hisseli bodrum kat 1 no’lu bağımsız bölümünü, zemin kat 3-4 no’lu bağımsız bölümleri 2. kat 6 no’lu bağımsız bölümünü, 3. kat 7 no’lu bağımsız bölümünü ve 1. kat 5 no’lu bağımsız bölümünü 24.07.1990 tarihinde davalı ..."ya temlik ettiğini, ..."nun 15.04.2004 tarihinde eşi olan diğer davalı ..."ya devrettiğini, muris ile ... arasındaki satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini veya dava tarihi itibariyle tespit edilecek taşınmaz değerlerinin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalılar, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların dayanağını 01.04.1974 tarih ,1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı oluşturmaktadır. Anılan kararda kabul edilen ilke ve varılan sonuç şudur: miras hukuku çiğnenen tüm mirasçılar görünürdeki satış akdinin muvazaalı, gizli bağış sözleşmesinin ise yasada öngörülen biçim koşulunu taşımadığını ileri sürerek dava açabilirler.
    Buradaki en önemli husus ,murisin işlemi mirasçılarını aldatmak amacı ile yapmasıdır.
    Aldatılmak istenen tüm mirasçılar muvazaalı işlemin dışında kalan ve zararlarına işlem yapılan üçüncü kişi durumundadırlar. Böyle olunca da ,muris muvazaasına dayalı davalarda dava konusu hak halefiyet yolu ile muristen geçmesine rağmen, dava açma hakkı halefiyete dayanmayıp aleyhine haksız işlem yapılan mirasçının kendisine ait haktan doğmaktadır.Bu tür olaylarda murisin iradesi ile mirasçının yararı çatışmaktadır.Bir bakıma mirasçı yasal haklarını miras bırakana karşı korumaya çalışmaktadır.Murisin istediği bir davayı değil, murisin iradesine karşı bir dava açmaktadır.Tüm bu nedenlerle de dava açan mirasçı ya da mirasçılar payları oranında iptal-tescil isteyebilirler.
    Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddi doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazı bu yönüyle yerindedir. Kabulüyle,hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.