Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/10760 Esas 2007/8759 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/10760
Karar No: 2007/8759
Karar Tarihi: 29.05.2007

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/10760 Esas 2007/8759 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalı işveren nezdinde 19.07.1989-28.04.1990 tarihleri arası çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme isteğin kısmen kabulüne karar vermiş, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve primleri ödenmiştir. Ancak, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Yapılacak iş, davacının tespitini istediği sürelerle ilgili olarak varsa imzalı bordrolara geçmiş sürelerin saptanması, imzası olmayan bordrolar için işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıkların saptanarak bilgilerine başvurulması, muhtasar vergi beyannamelerinin incelenmesi ve tüm deliller toplandıktan sonra sonuçlarına göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bu işlemler eksik yapılmadan hüküm kurulması gerektiği vurgulanmıştır. Sonuç olarak, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: İş Kanunu (4857), Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kan
21. Hukuk Dairesi         2006/10760 E.  ,  2007/8759 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Trabzon İş Mahkemesi
    Tarih : 25.04.2006
    No : 788-190

    Davacı, davalı işveren nezdinde 19.07.1989-28.04.1990 tarihleri arası çalıştığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.                 
    Davacı, 19.07.1989–28.04.1990 tarihleri arasında davalıya ait seramik atölyesi işyerinde hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tespitini istemiştir. İstek, tanık sözlerine dayanılarak hüküm altına alınmıştır.
    Gerçekten, davacının, işyerindeki çalışmaları işe giriş bildirgelerine, aylık ve üç aylık bordrolara dayanılarak Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. Öte yandan işe giriş bildirgesi ve bordrolar davacı çalışmalarının işyerinde kesintili geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.
    Yapılacak iş, davacının tespitini istediği sürelerle ilgili olarak eğer varsa davalı işverenin ücret bordrolarında davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverence SSK’ya verilen dönem bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, bu tanıkların bilgilerine başvurmak, dönem bordroları yok ise işverenin komşu işyerlerinin kayıtlara geçmiş kişileri veya benzer işi yapanların kayıtlara geçmiş kimseleri tespit edilip dinlenmek, işyerine ilişkin Kurum şubesinde bulunan işyeri dosyası ile davacıya ait işyerindeki şahsi dosyalarını celbetmek, muhtasar vergi beyannamelerini incelemek, Tanık beyanında geçen ve işyerinin kapanması sonucunu doğurduğu anlatılan sel baskınını meydana geldiği tarihi belirlemek ve tüm deliller toplandıktan sonra delilleri takdir edip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Nitekim , Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.06.1999 gün ve 1999/21-510E, 1999/527K sayılı, 30.06.1999 gün ve 1999/21-549E, 1999/555K sayılı, 05.02.2003 gün ve 2003/21-35E, 2003/64K sayılı, 15.10.2003 gün ve 2003/21-634E, 2003/572K sayılı kararları da aynı yöndedir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının ve davalı SSK Başkanlığı’nın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.