11. Hukuk Dairesi 2020/5729 E. , 2021/5820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12.11.2019 tarih ve 2016/195-2019/1122 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsili için başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, fatura içeriği emtianın davacı tarfından tesliminin kanıtlanması gerektiğini, sevk irsaliyelerinde imzaları bulunan kişilerin davalı şirket çalışanları olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, usulüne uygun tutulmayan davacı ticari defter kayıt ve belgeleri ile sevk irsaliyelerinde teslim alan kişilerin davalı şirket çalışanları olmadıkları, sevk irsaliyelerindeki imzanın davalı tarafça kabul edilmediği, sadece fatura düzenlenmesi hususunun yeterli olmadığı, fatura konusu malların karşı tarafa teslim edildiğinin yazılı delille ispatlanamadığı, davacının önceki dönemlere ilişkin ticari defter kayıtları ve mal teslimi ilişkilerinin davalı ticari defterleriyle örtüştüğü tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Mahkemece gerek bozma öncesi gerekse bozmadan sonra alınan rapor ve ek raporlar aynı bilirkişiden alınmış olup, bilirkişi raporu ve ek raporları Yargıtay bozma ilamı içeriğine uygun olmadığı gibi, mahkemenin ara kararlarını karşılar nitelikte olmayıp, yetersiz ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece 28.01.2014 tarihli celsede verilen ara kararı uyarınca bilirkişiye BA ve BS formlarını inceleme yetkisi verildiği halde bilirkişi raporlarında bu husus üzerinde durmamıştır.Ayrıca uyuşmazlığa konu faturalardan 03.08.2010 tarih ve 293064 numaralı fatura, 80317 numaralı irsaliye ile yine 22.07.2010 tarih ve 292988 numaralı faturanın ise 80286 numaralı irsaliyesinde ... isim ve imzası olduğu ve bu kişinin de daha önce davacı tarafından düzenlenen dava konusu olmayan faturaların sevk irsaliyelerinde isim ve imzasının bulunduğu, irsaliyeye konu faturalardaki malların bedelinin de davalı tarafından ödendiği gözetildiğinde artık bu kişinin davalı çalışanı olduğunun anlaşılmış olmasına göre, yukarıda belirtilen 2 adet fatura ve sevk irsaliyelerindeki malı davalı adına teslim aldığının kabulü gerekir. Tüm bu nedenlerle bu fatura ve sevk irsaliyelerindeki malın teslim alınmadığının ispat yükü davalıya aittir.
Mahkemece davacı ve davalının kayıtlı bulunduğu Vergi Dairesine yazı yazılarak davaya konu 03.08.2010 tarih ve ... numaralı fatura, 27.07.2010 tarih ve v fatura, 24.08.2010 tarih ve... numaralı fatura ve 01.09.2010 tarih ve ...numaralı 4 adet faturaların BA ve BS formlarının bulunup bulunmadığı sorularak gelen yazı cevabı ve yukarıda belirtilen konularda dosya yeni bir bilikişiye tevdi edilerek icra takip tarihi itibariyle tarafların alacak ve borç durumlarının tespit edilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece yetersiz bilirkişi rapor ve ek raporları dikkate alınarak, eksik incelemeye dayalı dosya kapsamındaki delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.