3. Hukuk Dairesi 2014/5309 E. , 2014/12531 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/112-2013/514
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dilekçesinde; davalı H."ın işlettiği, mülkiyeti davalılar N. ve C."a ait olan ekmek fırınının bacasının bakımsızlığı nedeniyle davacının yatak odasından geçen kısmın yüksek ısı nedeniyle erimesi ve içine sirayet etmesiyle çıkan yangında tüm eşyalarının yanarak büyük hasar gördüğü ve kullanılamaz hale geldiğini, Değişik İş tespit raporunda belirlenen 162.490 TL maddi zararın ve 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı H. vekili cevabında; kiracı olarak 30.10.2009 tarihinden itibaren fırını işletmeye başladığını, taş fırın sistemiyle çalıştığını, İtfaiye Daire Başkanlığı raporunda; "fırının katı yakıtla çalıştığı, tedbirlerin yeterli olduğu, çalışmasında sakınca bulunmadığı"nın belirtildiği, yangın raporunda bacaya yakın elbise dolabının yangına sebebiyet verdiği, davacının da kusurlu olduğu, zararın afaki ve talebin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı N. ve D. vekili cevabında; itfaiye raporunda zararın 20.000 TL olduğunun belirlendiğini, talebin fahiş olduğunu, yangının çıkış sebebine ilişkin kesin bir raporun dosyada bulunmadığını, fırının tüm ruhsatlarının mevcut olduğunu, bacanın düzenli temizletildiğini, yangın saatinde fırının sönmüş olduğunu, davacının bacanın olduğu duvara ahşap dolap koymak suretiyle tedbirsiz davrandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 160.960 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmektedirler.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalı vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
HMK"nun 266 ve devamı maddelerince hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında özel ve teknik bir bilgiye sahip olması gerekir.
HMK 281.maddesinde; tarafların bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekler, mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; hükme esas alınan rapor, yangın zararı hesaplanması konusunda uzman olmayan avukat bilirkişi tarafından hazırlanmıştır. Bundan ayrı olarak sigorta ekspertiz raporunda meydana gelen zarar 113.540,66 TL olarak açıklanmış, itfaiye yangın raporunda yaklaşık 20.000 TL olduğu belirtmiş, mahkemece alınan raporda ise 160.960 TL olduğu sonucuna varılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna; davalılar yukarıdaki çelişkilere de değinmek ve davacının da kusuru bulunduğunu da belirtmek suretiyle itiraz etmişlerdir.
Bu durum karşısında mahkemece; davalıların hükme esas alınan rapora itirazları da nazara alınarak ayrıca davacının yangının meydana gelmesinde müterafik kusuru bulunup bulunmadığı araştırılmak suretiyle, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, davacının müterafik kusuru mevcut ise BK.44.maddesi gereğince indirim yapılması hususu da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.