10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15935 Karar No: 2017/5491 Karar Tarihi: 06.07.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/15935 Esas 2017/5491 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/15935 E. , 2017/5491 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat, istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverenin işçisi sigortalının geçirdiği iş kazası sonucu yaralanmasıyla ilgili olayla alakalı herhangi bir kusur raporu alınmadan, mahkemece yapılan değerlendirmeye göre davalı şirketin kusursuz olduğu belirtilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir.
Kusur raporlarının, 506 sayılı Yasa, 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yukarıdaki maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak olayla ilgili görülen ceza davası sonucu araştırılmalı, bu dava sonucu davalı şirket yetkilileri hakkında verilmiş bir ceza olup olmadığı ve ilgili hükmün kesinleşip kesinleşmediği incelenmeli, ceza verilmişse kusur incelemesinde bu durum gözetilerek olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınmalı ve mevcut çelişkiler giderilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeler ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
O hâlde, davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.