20. Hukuk Dairesi 2016/5270 E. , 2016/6498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., davalı ... ile katılan ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2003 yılında yapılan kadastro sırasında ... ilçesi, ... köyü 101 ada 158 parsel sayılı 12566,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 1987 tarih 15 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle, 101 ada 203 parsel sayılı 15572,01 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 1987 tarih 12 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle, 102 ada 79 parsel sayılı 20094,76 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 1987 tarih 11 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle, 103 ada 14 parsel sayılı 13573,11 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Nisan 1987 tarih 14 numaralı tapu kaydına istinaden tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ..., taşınmazın zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşmadığı ve orman olduğu, kayıt miktar fazlası bulunduğu iddiasıyla dava açmış, ... taşınmazların orman olduğu iddiasıyla, davaya müdahale talebinde bulunmuş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 101 ada 158 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1554,00 m²"lik kısmının davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline,102 ada 79 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 1132,76 m²"lik kısmının davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline,101 ada 203 parsel sayılı taşınmazın davalı adına yapılan kayıt ve tespitin iptali ile orman vasfıyla ... adına tesciline, 103 ada 14 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından 103 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalı kişi vekili tarafından 101 ada 158 ve 102 ada 79 parsel sayılı taşınmazların (B) bölümü ile 101 ada 203 parsel sayılı taşınmaza yönelik ve müdahale talebinde bulunan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılan orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılıp kesinleşen evelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1)Müdahale talebinde bulunan Orman Yönetiminin temyiz istemi yönünden; Orman Yönetiminin usûlüne uygun bir katılımı veya usûlünce açılmış bir davası bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı Hazinenin 103 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden;incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi
raporuna göre, çekişmeli taşınmazın 1966 yılında kesinleşen orman kadastrosunda iç parsel olarak orman sınırı dışında bırakıldığı, eski tarihli resmî belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu, tespite esas alınan değişir sınırlı tapu ile taşınmazın yüzölçümü karşılaştırıldığında kayıt miktar fazlalığı var ise de incelenen resmî belgelere göre öncesi itibarı ile hiçbir zaman orman olmadığının belirlendiği, 1966 yılında orman kadastrosunun kesinleşmesiyle tapudaki orman sınırının sabit hale geldiği ve üzerinden 20 yıl yıldan fazla zaman geçtiği, dolayısıyla artık kayıt miktar fazlasının ormandan kazanıldığından sözedilemeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
3) Davalı kişi vekilinin 101 ada 158 ve 102 ada 79 parsel sayılı taşınmazların (B) bölümleri ile 101 ada 203 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, davalının dayanağı tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren getirtilerek, yöntemince taşınmaza uyup uymadığı saptanmadığı gibi, ormancı bilirkişi tarafından taşınmazın konumunu hava fotograflarında gösterilmediği için denetlenememektedir. Yetersiz araştırma ve incelemeye, denetlenemeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
O halde; davalının dayandığı tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri, varsa harita veya krokisi revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile hem eski tarihli, hem de arazi kadastrosu tespit tarihinden 15 - 20 yıl önce düzenlenmiş memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararlarıyla iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek yerine uygulanıp taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, yine taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) eski ve tesbit tarihten 15-20 yıl önce düzenlenen memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskopik yöntemle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliği belirlenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydının yaşlı ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişiler aracılığıyla zemine uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı; bilirkişi ve tanıklardan her sınır hakkında ayrıntılı ve inandırıcı bilgiler alınmalı; tapu kaydının dava konusu taşınmaza uyup uymadığı belirlenmeli; uygulama, fen bilirkişi tarafından düzenlenecek krokide tapu kaydı gösterilmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayanak tapu kaydın dava konusu taşınmazı kapsamadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte ilk keşif ile tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de Tapu ve Kadastro Müdürlükleri ile mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin 103 ada 14 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
3) Üçüncü bentde açıklanan nedenlerle; davalı kişi vekilinin 101 ada 158 ve 102 ada 79 parsel sayılı taşınmazların (B) harfli bölümleri ile 101 ada 203 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 101 ada 158 ve 102 ada 79 parsel sayılı taşınmazların (B) harfli bölümleri ile 101 ada 203 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/06/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.