16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/21359 Karar No: 2017/7757 Karar Tarihi: 10.11.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21359 Esas 2017/7757 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/21359 E. , 2017/7757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün, davacının kendisi ile kardeşleri ... ve ... adına payları oranında tescil edilen 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmesi istemiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen toplam 8,79 metrekarelik bölümün 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nın 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı, 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın adına paylı olarak tespit ve tescil edildiğini belirterek; bu taşınmazın doğusunda yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün kadastrodan önceki zilyetliği de gözetilerek 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak; 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, davacı ... ile ölü ... ve ...’in taşınmazın paylı malikleri olduğu anlaşılmaktadır. Dava, çekişmeli bölümün adı geçenlerin de paydaş olduğu taşınmaza ilavesi istemiyle açıldığına göre dava sonucunda hukuku etkilenecek olanların da davaya katılmaları ya da muvafakatlerinin alınması gerekir. Somut olayda, davayı sadece kayıt maliklerinden ... açmış, ...’in yazılı muvafakatı alınmış ise de; ..."nin mirasçıları davada taraf olmamıştır. Hal böyle olunca, ... mirasçıları ... ve ...’in de davaya katılması veya muvafakatinin sağlanması yönünden davacı tarafa süre ve imkan verilmeli, verilen süre içerisinde bu eksikliğin tamamlanması halinde tüm deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilmek suretiyle davanın esasına ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.11.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.