MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık (her iki sanık hakkında)
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 157/1, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri uyarınca neticeten 3 yıl 4 ay hapis, 16.600 TL adli para cezası (her iki sanık hakkında)


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
26/05/2011 tarihinde katılan ..."u kullanmakta olduğu cep telefonu numarasından arayan ve kendisini komiser olarak tanıtan bir şahsın, katılana; hesabından 75.000 TL para çekildiğini, şüphelileri tespit ettiklerini ancak yakalanmaları için kendilerine yardım edilmesinin gerektiğini söylediği, bu sırada telefonda telsiz seslerinin gelmekte olduğu, kendisini arayan kişiye inanan katılanın, telefondaki kişinin yönlendirmeleri neticesinde sanık ..."in Bank Asya Katılım Bankasındaki hesabına 4.950 TL ve diğer sanık ..."in İş Bankası"ndaki hesabına ise 6.875 TL para gönderdiği, bu şekilde adı geçen sanıkların hileli hareketlerle aldattıkları katılanın zararına ve kendi yaralarına olacak şekilde haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerlerine atılı “dolandırıcılık” suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği somut olayda;
Katılanın soruşturma aşamasındaki beyanında, kendisini arayan kişinin yönlendirmesi ile Bank Asya Katılım Bankasındaki hesaba 6.875 TL, İş Bankasındaki hesaba ise 4.950 TL gönderdiğini beyan etmesine ve yine soruşturmada rol alan kolluk görevlilerince tanzim edilen 24/11/2011 tarihli tutanakta katılan tarafından para gönderilen hesaplardan İş Bankasındaki hesabın sanık ...’e ait olduğunun, Banka Asya Katılım Bankasındaki hesabın ise diğer sanık ...’e ait olduğunun ilgili bankalardan sorulmak suretiyle öğrenildiğinin belirtilmiş olmasına karşın, sanıkların aşamalardaki savunmalarında ısrarla üzerlerine atılı suçlamaları

kabul etmediklerini, zira birbirlerini tanımadıklarını, katılan tarafından kendilerine para havale edildiği ileri sürülen hesaplardan haberdar olmadıklarını, söz konusu paraları bankadan çekmediklerini beyan etmiş olmaları, yine icra edilen soruşturma ve kovuşturma işlemleri neticesinde katılan tarafından yapıldığı ileri sürülen para havalelerine ilişkin herhangi bir tespitin yapılmamış olması, katılanın da buna ilişkin herhangi bir belge ibraz etmemiş olması karşısında maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle katılandan suça konu paraları gönderdiğine dair elinde bulunan dekont ve sair belgeleri ibraz etmesinin istenmesi, katılanın elinde bu şekilde bir belge bulunmaması halinde para havalelerine ilişkin hesap numaralarının bankadan açık bir şekilde tespit edilerek, tesbit edilen banka hesap numaralarına göre ilgili banka şubelerine müzekkere yazılıp, katılan tarafından para havale edildiği bildirilen hesapların kime ya da kimlere ait olduğunun, bu hesapların sanıklar tarafından açılıp açılmadığının, şayet bu hesaplar sanıklara ait ise suç tarihinde katılan tarafından sanıkların hesaplarına para gönderilip gönderilmediğinin, gönderilmişse çekilip çekilmediğinin, çekilmişse kim ya da kimler tarafından çekildiğinin sorularak buna ilişkin dekont, hesap hareketi v.s gibi belgelerin temin edilerek soruşturma evrakına eklenmesi, gerekirse söz konusu hesapların sanıklar tarafından açtırılıp açtırılmadığı ve katılanın gönderdiği paraların sanıklar tarafından çekip çekilmediği hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumlarının tespit edilmesi gerekirken kolluk görevlilerince yapılan şifahi araştırmalar neticesinde tanzim edilen tutanak içeriğindeki bilgiler ile yetinilmek suretiyle eksik araştırma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA, 23/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.