Davacı, davalı işveen nezdinde 11.07.2000- 31.03.2002 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 1.8.2004 tarihinde vefat eden eşi A.K.’in, davalıya ait bina inşaat işyerinde inşaat işçisi olarak çiftlikte, bahçe ve bakım işlerinde 11.7.2000-31.3.2002 tarihleri arasında geçen ve SSK’na eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Ne var ki bu tür kanıtlar salt bu nedene dayanarak istemin reddine neden olmaz; aksi durumun ispatı olanaklıdır. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda; davacının davalı işyerindeki 11.7.2000-18.3.2001 tarihleri arasındaki çalışmalarının 260 günü bildirilmiştir. Davacı murisinin davalıya ait çiftliğin bahçe işlerinde tespiti istenen sürenin tümünde çalıştığına dair anlatımları bulunmayan bordro tanıklarından H.K., İ.D. ve M.Ö.’ın anlatımlarında, davacı murisinin davalı Kuruma bildirilen sürelerde çalıştığı doğrulanmasına karşılık, bordro tanığı İbrahim Gezgin ve işverenin şoförü ve yardımcısı olduğunu beyan eden R.S.davacının 2000 yılı yaz ayından 2002 yılının 3.ayına kadar aralıksız çalıştığını beyan etmişlerdir. Tanık R.S.’nın bu işyerinde çalıştığına dair kayıtlar araştırılmamıştır.
Yapılacak iş; tanık R.S.’nın bu işyerinde çalıştığına dair kayıtları araştırmak, gerektiğinde zabıta marifetiyle tespit edilecek işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde tespiti istenen çalışma tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; çalışmanın niteliği, gerçek bir çalışma olup olmadığı ve devamlılık arzeden bir iş olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, bordro tanığı İbrahim Gezgin’in davacı murisinin aralıksız çalışmasını doğrulayan anlatımı da dikkate alınarak, davalıya ait işyerinde gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.