
Esas No: 2016/18351
Karar No: 2017/5446
Karar Tarihi: 04.07.2017
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/18351 Esas 2017/5446 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamımızda, gerçek zarar (dış tavan) hesabı yapılırken, sigortalının aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançların hesap edilmesi, ömür yönünden TRH 2010 tablosunun dikkate alınması, tazminata esas gelire artırım ve iskonto oranının % 5 olduğu, destek süresinin, sigortalının kalan ömrü ile sınırlı olması gerektiği, erkek ve kız çocukları için uygulanması gereken ilkeler ile davalı ...Ş. hakkında 5510 sayılı Yasanın 21/4 maddesi çerçevesinde ilk peşin sermaye değerinin yarısı esas alınıp % 90 kusur oranı üzerinden hesaplama yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği hususları belirtilmiştir.
1- Bozma sonrası alınan hesap raporu irdelendiğinde, hak sahibi eş ve bekar olan kız çocuğu için bağlanan gelir miktarlarının toplamının yıllık karşılığı ile, sigortalının bakiye ömrü ve davalıların kusur oranı çarpılmak suretiyle davalı ... idaresinin sorumlu olduğu miktarın hesaplandığı, diğer davalı ... AŞ"nin ise aynı yönde gelirler toplamının yıllık karşılığının bakiye ömür ile çarpılması sonrası çıkan rakamının yarısının kusur oranı ile çarpılması karşılığı dikkate alınarak poliçe limiti ile sorumlu olduğunun belirtildiği anlaşılmış ise de, söz konusu hesap raporunun yukarıda belirtilen bozma ilamı içeriğiyle uyuşmadığı, hak sahipleri yönünden yapılan tavan hesabında bir önceki bozma ilamı içeriğine göre hesap yapılması gerektiği, yine ... Sigorta A.Ş. yönünden ise, tavan hesabına gerek olmadığı, ilk peşin sermaye değerli gelirin yarısının kusur karşılığı hesap edilip poliçe limiti dikkate alınarak sorumluluğunun belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.
2- Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62’nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62’inci maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilebilecektir. Belirtilen açıklamalar ışığında mahkemece teselsül hükümlerine hükmedilmesi gerekmektedir.
3- Davalı ... hükmedilen alacak için gelirlerin onay tarihi olan 30.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile sorumlu tutulmuş ise de, bozma öncesi verilen karar ve bozma içeriği ile tüm dosya kapsamı nazarında, anılan davalı yönünden dava ve ıslah tarihlerinin faiz başlangıcında dikkate alınması gerektiğinin gözetilmemesi yerinde görülmemiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 04.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.