11. Hukuk Dairesi 2015/9373 E. , 2016/4377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/04/2015 tarih ve 2014/67-2015/76 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1976 yılında ... firmasıyla birleşmesinden sonra "... ... ..." markasının doğduğunu, davalının, kötü niyetli olarak müvekkilinin tanınmış "..." markasından yararlanmak amacıyla 2007/37691 sayılı "..." markasını tescil ettirdiğini, davalının sadece oto yedek parçaları için markayı kulladığını ileri sürerek, öncelikle kötüniyet nedeniyle ve daha sonra kullanılmayan emtialardan dolayı kullanmama nedeniyle markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ticaret ünvanında yer alan "..." ibaresi nedeniyle "..." markasını oluşturduğunu, "..." ve "..." markalarının tanınmışlığı kabul edilebilirse de "..." markasının tanınmış marka olmadığını, markalar arasında benzerlik bulunmadığını, markanın kullanılmadığı iddiasının da doğru olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya ka...mına göre, davacı markasının tanınmış marka olduğu, tanınmışlığın otomotiv ve oto yedek parçaları sektörünün dışına taşdığı, davacı markasının, davalının markasında yer alan 12. ve 35. sınıf mal ve hizmetlerde kullanılması durumunda davacının markasının tanınmışlığından haksız yararlanma ortaya çıkacağı ve tüketiciler nezdinde davacının tanınmış markasının ayırd ediciliğinin zedeleneceği, kaynak gösterme fonksiyonunun zayıflayacağı, davalının kötü niyetli olarak markayı tescil ettiridiği gerekçesiyle hükümsüzlük talebinin kabulü ile markanın hükümsüzlüğüne, hükümsüzlük yaptırımının iptal yaptırımına nazaran geçmişe etkili sonuç doğurması nedeniyle lehe oluşu karşısında iptal talebinde bulunulmasında davacı taraf yönünden bir hukuki yarar kalmadığı gözetilerek kullanmama nedeniyle iptal talebi hakkında esasa dair hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.