Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4208 Esas 2016/6464 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4208
Karar No: 2016/6464
Karar Tarihi: 08.06.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/4208 Esas 2016/6464 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/4208 E.  ,  2016/6464 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... Asliye Ticaret ve ... ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
    ... Asliye Ticaret Mahkemesince davalının kefalet sözleşmesini gerçek kişi olarak imzalaması nedeni ile ticari işletmesi varsa bile ona ilişkin sorumluluğunun doğmayacağı, davalının tacir olup olmadığının bile belli olmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili husustan doğmaması nedeni ile nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise davalının dava dışı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, tacirin borcuna müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, davanın ticari işletmeden ve ticari işten kaynaklandığını belirterek karşı görevsizlik kararı vermiştir.
    01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK"nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK"nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK"nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
    Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirket ile borçlu ... Akaryakıt arasında 11.11.2010 tarihli ikmal anlaşması akdedildiğini, bu anlaşmanın eki niteliğindeki protokol ve taahhütnamelerden doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmesi amacıyla davalıdan 04.06.2012 tarihli kefaletname alındığını ve davalı - kefilin sözkonusu borçların 25.000.000.-USD"sine kadar olan kısım için müteselsil kefil olduğunu, borçlu şirketin ürün bedellerinden kaynaklanan 9.485.099,01.-TL tutarında cari hesap borcunu ödememesi, ihtarnamelerin de sonuçsuz kalması karşısında alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Buna göre asıl borçlu dava dışı .... ile davacı arasındaki sözleşmenin bayilik sözleşmesi olduğu, asıl borçlu tacir olup davalının da asıl borçlu şirketin yöneticisi olduğu, tacirin borcuna müşterek ve müteselsil kefil olduğu, davanın ticari işletmeden ve ticari işten kaynaklandığı anlaşılmakla TTK"nın 4. ve 5. maddeleri uyarınca iş bu davaya bakma görevi asliye ticaret mahkemelerine aittir.
    SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.