
Esas No: 2017/6879
Karar No: 2017/11686
Karar Tarihi: 27.09.2017
a sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2017/6879 Esas 2017/11686 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükümlerin açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, suç tarihi olan 21/06/2006 tarihi ile inceleme tarihi arasında, 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen "7 yıl 12 aylık" olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddesi uyarınca istem gibi DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında katılana karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nin 66/3. maddesindeki "Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur." ve yine aynı maddenin 4. fıkrasındaki "Yukarıdaki fıkralarda yer alan sürelerin belirlenmesinde suçun kanunda yer alan cezasının yukarı sınırı göz önünde bulundurulur; seçimlik cezaları gerektiren suçlarda zamanaşımı bakımından hapis cezası esas alınır." şeklindeki düzenlemeler dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğa yüklenen TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/3. maddelerinde düzenlenen silahla kemik kırığı meydana getirecek şekilde kasten yaralama suçu bakımından öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin, TCK"nin 66/1-d, 66/2, 67/4. maddeleri gereğince "7 yıl 12 ay" değil "15 yıl" olduğu ve inceleme tarihi itibariyle henüz olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği anlaşılmakla, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
a) Suça sürüklenen çocuğun denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri ile Ceza Genel Kurulu"nun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç suça sürüklenen çocuk, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde gerekçesiz karar verilerek 5271 sayılı CMK"nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
b) Katılanın hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derecede etkileyecek kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun"un 4. maddesi ile yapılan değişikliğe kadar müstakil fıkra olduğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nin 7/2. maddesi gereğince, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve eylemine uyan 5560 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi ile hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/3. maddeleri kararın gerekçe bölümünde eyleme uygulanıp, elde edilecek sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan yasanın belirlenmesi gerekirken, denetime olanak vermeyecek şekilde değişiklikten sonraki yasa maddeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
c) Suça sürüklenen çocuğun fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmadığı ve dosyada mevcut adli sicil kaydına göre suç tarihi itibariyle sabıkasız olduğu anlaşılmakla, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nin 50/3. maddesi gereğince TCK"nin 50/1. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.